Barla Lahikası 289. Mektup
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ وَ اِن۟ مِن۟ شَى۟ءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَم۟دِهٖ
اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟ وَ رَح۟مَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Evvela: Umumunuzun hesabına Tahirî’yi gördüm ve kendi hesabımıza da umumunuza tam bir Said ve canlı bir mektup olarak gönderdim.
Ve Sandıklı’dan Edhem Hoca ile Mustafa Hoca bugün geldiler, Nurlu vazifelerine gittiler.
Sâniyen: Hulusi Bey kardeşimiz Zülfikar ve Siracünnur’u ve sonra Sikke-i Gaybiye’yi istiyor. Nur santralı Sabri muhabere etsin, göndermeye çalışsın.
Sâlisen: Risale-i Nur kendi kendine hem dâhilde hem hariçte intişar edip fütuhat yapıyor. En muannid dinsizleri de teslime mecbur ettiğini haberler alıyoruz. Yalnız şimdilik, bir derece ihtiyatın lüzumu olduğuna, hususan Beşinci Şuâ içinde bulunan Siracünnur, lâyık olmayan ellere verilmemelidir.
İmam-ı Ali (ra) Risale-i Nur’a Siracünnur namı vermesi ve سِرًّا تَنَوَّرَت۟ demesiyle işaret ediyor ki Siracünnur perde altında daha ziyade tenvir edecek diye bir işaret-i gaybiye telakki ediyoruz. Umumunuza selâm ederiz.
اَل۟بَاقٖى هُوَ ال۟بَاقٖى
Kardeşiniz
Said Nursî