Emirdağ Lahikası 1. Kitap 104. Mektup
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Evvela: Tahirî’nin İstanbul’a gitmesi, inşâallah hayırdır. Ve Hüsrev’in pek çok vazifelerini tamamen yapması, kanaatim geldi ki Barla’da bulunduğum zaman bütün yazanların tashihatını ve telif hizmetini yapmamda tahakkuk eden büyük inayet ve hârika muvaffakiyet aynen Hüsrev’de, yardımcılarında dahi numunesi var.
Sâniyen: Tahirî’nin Denizli hapsinde unutulmaz hâlisane hizmeti ile ve Nurlara sarsılmaz sadakatiyle ve yanılmaz zekâvetiyle ve çekilmez bahadırlığıyla, daire-i Nur’da ehemmiyetli makamı için bütün bu defaki mektubunu Lâhika’ya geçirdik. Başta Nur’un şakirdlerinden validesi Zübeyde olarak akrabasına ve rüfekasına selâm ederim. Cenab-ı Hak onlardan ebeden razı olsun, âmin!
Sâlisen: Nesli Kureyşîlerden Ahmed Kureyşî, muhterem pederiyle ve ammizadesi Ahmed ile Nurların has nâşir ve talebelerinden olması, o havali şakirdlerinin namına Nurlar hakkında güzel manzum fıkraları Lâhika’ya girdi. Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin, âmin!
Râbian: Eğirdir kasabasında, isimlerini yazmadığım gayet ehemmiyetli kardeşlerimiz var. Onlara ve Mehmed Sabri gibi büyük santrala istinaden ve Sabri’nin yazısına benzettiğim dikkatli ve güzel ifadeli bir mektubu çalışkan ve ciddi kardeşlerimizden Çilingir Ali’den aldım. Onun arzusuyla aynını Lâhika’ya geçirdik. Ona ve onu çalıştırana mâşâallah ve veffekakümullah deriz.