Sikke-i Tasdik-i Gaybi 81. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    09.51, 26 Ekim 2023 tarihinde Said (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 7547 numaralı sürüm ("بِس۟مِ اللّٰهِ الرَّح۟مٰنِ الرَّحٖيمِ وَمَٓا اَر۟سَل۟نَاكَ اِلَّا رَح۟مَةً لِل۟عَالَمٖينَ Âyetinin veraset-i Ahmediye (asm) cihetinde, mana-yı işarî noktasında, bu asırda o Rahmeten li’l-âlemîn’in bir âyinesi ve hakikat-i Kur’aniyenin bir hakiki tefsiri olan Risale-i Nur, o küllî rahmetin bir cilvesi, bir numunesi olmasından hakikat-i Muhammediyenin (asm)..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

    بِس۟مِ اللّٰهِ الرَّح۟مٰنِ الرَّحٖيمِ

    وَمَٓا اَر۟سَل۟نَاكَ اِلَّا رَح۟مَةً لِل۟عَالَمٖينَ

    Âyetinin veraset-i Ahmediye (asm) cihetinde, mana-yı işarî noktasında, bu asırda o Rahmeten li’l-âlemîn’in bir âyinesi ve hakikat-i Kur’aniyenin bir hakiki tefsiri olan Risale-i Nur, o küllî rahmetin bir cilvesi, bir numunesi olmasından hakikat-i Muhammediyenin (asm) bir kısım evsafını, mana-yı mecazî ile cüz’î bir vârisine verilebilir diye bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız hakikat-i Ahmediye (asm) ile âyinesinin farkına işareten bazı kelimeler ilâve edildi.

    Said Nursî


    Huzur bulur bugün seninle âlem

    Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Sürur bulur bugün seninle âdem

    Ey bir rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Bu hasta gönüller çoktan perişan

    Varsa sende eğer Lokman’dan nişan

    Bir şifa sun, gel ey mahbub-u zîşan

    Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Gelmez mi sonu bu uzun hecenin

    Geçmez mi gamı bu yaslı gecenin

    Zâri arttı, sabrı bitti nicenin

    Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Fahr-i Âlem, arştan bu yere indi

    Şah-ı Velayet gelip Düldül’e bindi

    Zülfikar’a bugün artık Nur dendi

    Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Yolumuz, bu Nur’un bu nurlu yolu

    Olduk hepimiz o Nur’un bir kulu

    Nur yolunda yürüyen hem ne mutlu

    Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Nurs’un nur çıkan nurlu dağında

    Bülbül öter bahçesinde bağında

    Tozu olsak onun pâk ayağında

    Ey rahmet-i âlem cilvesi Risaletü’n-Nur

    Dertlere dermansın, mahbub-u cansın

    Hem câmiü’l-esma ve’l-Kur’ansın

    Hem de Nur-u Hak’tan bize ihsansın

    Ey bir rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Bu âlemde madde değil, bir özsün

    Her zerreden bakan bütün bir gözsün

    Kâinatı hayran eden bütün bir yüzsün

    Ey misal-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Aslı evvelisin balın, şekerin

    Deryasısın cümle ilmin, hünerin

    Gelmedi cihana böyle eser benzerin

    Ey mir’at-ı rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Sen aylardan, güneşlerden üstünsün

    Nihayetsiz, sonu gelmez bütünsün

    Nur cemalin bütün bütün görünsün

    Ey mazhar-ı rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Boyun büküp acı acı melerdik

    Gözyaşını kanlar ile silerdik

    Görsek diye seni Hak’tan dilerdik

    Ey bir temsil-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Çünkü sensin bu asırda Rahmeten li’l-âlemîn’in cilvesi

    Çünkü sensin şimdi Şefîu’l-müznibîn’in vârisi

    Ağisnâ yâ Gıyase’l-Müstagîsîn, bir duası

    Ey şule-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Şifa bulsun şimdi biraz yaramız

    Revaç bulsun geçmez olan paramız

    Saç nurunu, aka dönsün karamız

    Ey ziya-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Cürmümüzle külhan gibi pür-nârız

    Dert elinden hem her gün zâr u zârız

    Affet bizi madem sana hep yârız

    Ey nur-u rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Meylimiz yok yalancı bir dünyaya

    Son verdik biz bid’alara, riyaya

    Kapılmayız öyle kuru hülyaya

    Ey bir hakikat-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Yok bizde cemiyet kurma hülyası

    Yok başka bir yola gitme sevdası

    Olduk ancak Nur’un dertli şeydası

    Ey dertlilere rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Yollarda bıraktık geçtik dervişi

    Attık gönüllerden öyle teşvişi

    Kâfi bu parlayan nurun güneşi

    Ey ma’kes-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Geçmişiz hep medihlerden senadan

    Yüz çevirdik servetlerden gınadan

    Nur isteriz, geçmeden bu fenadan

    Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Nur elinden içeli biz şarabı

    Çevirmişiz tatlılığa azabı

    Bir mahbubun biz de olduk türabı

    Ey bize rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Âşıkların arşa çıkan feryadı

    Ağlatıyor o pâk ruhlu ecdadı

    Allah için eyle bize imdadı

    Ey muhtaçlara rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Gökler saldı bela, yer verdi bela

    Sarstı âfakı bir acı vaveylâ

    Rahmet et âleme ey Nur-u Mevla

    Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Bir yanda sel var, bir yanda kan akar

    Bu bela ateşi âlemi yakar

    Ağlayan bu beşer hep sana bakar

    Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Çevrildi ateşle bu koca dünya

    Bir cehennem gibi kaynadı derya

    Yetiş imdada ey şah-ı evliya

    Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Her yangını senin nurun söndürür

    Her bir yeri bir gülşene senin nurun döndürür

    Deccal’ı da bir gün gelir elbette öldürür

    Ey nur-u rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Zındıkaya, küfre karşı saldırdın

    Gönüllerden kederleri kaldırdın

    Bizi nurun deryasına daldırdın

    Ey bîçarelere rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Kaldıramaz sana aslâ kimse el

    Bağlıyoruz bizler sana candan bel

    Dünyalara sensin ümit ve emel

    Ey ziya-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Sen ordu kurmazsın erle, uşakla

    Savaşmazsın öyle topla, bıçakla

    Nurunla şu asrı tutup kucakla

    Ey şimdi rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Bitsin de bu korkunç tufan-ı şedid

    Açılsın yepyeni bir devr-i mesud

    On sekiz bin âlem eylesin hep iyd

    Ey ehl-i Kur’an’a rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Geliyor şu karşıdan gerçi bir zulmet

    Fakat sensin bugün atâ-yı rahmet

    Boğacaksın onu nurunla elbet

    Ey bir rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Kızıl ejder yuvamıza girmesin

    Zehirli eli yakamıza ermesin

    Karşı durup nurun fırsat vermesin

    Ey seyf-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Kara duman üstümüzden dağılsın

    Kızıl alev sönüp âlem ayılsın

    Bu zaferin haşre kadar anılsın

    Ey zülfikar-ı rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    O soydandır nice canlar yakanlar

    O soydandır evler barklar yıkanlar

    O soydandır sana kinle bakanlar

    Ey hüccet-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Masumların kanlarını içerler

    Ebu Cehl’i, Nemrutları geçerler

    Ölümlerden ölümleri seçerler

    Ey şimdi bir rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Bir mikrop ki ciğerleri dişliyor

    Kanımızla kendisini besliyor

    Temiz yurdu telvis edip pisliyor

    Ey bir eczahane-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Gazilerin, fatihlerin konağı

    Seyyidlerin, serverlerin otağı

    Bu vatandır, şehitlerin yatağı

    Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    O şehidin ala dönmüş kefeni

    Miskler kokar, güle benzer bedeni

    Öper melekler de nurlu naaşını

    Ey numune-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Kur’an diyor ölmemiştir, diridir

    Her birisi Hakk’ın arslan eridir

    Türbeleri yürekleri titretir

    Ey âyine-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Armağansın çünkü asil millete

    Düşmeyelim bir gün bile zillete

    Götür bizi şanlı büyük devlete

    Ey misal-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Eyleyeler nurun ile hep savlet

    Zaferlerle şanlar bulur bu millet

    Şarka, garba ziya salsın bu devlet

    Ey bizlere rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur

    Nurdan kanadın hem sağlam kolun var

    Nurdan senin Hakk’a giden yolun var

    Kabul et bir kemter Feyzi kulun var

    Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!

    اَلسَّلَامُ عَلَي۟كُم۟ وَ رَح۟مَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ

    Üstadım, Efendim Hazretleri!

    وَمَٓا اَر۟سَل۟نَاكَ اِلَّا رَح۟مَةً لِل۟عَالَمٖينَ âyetinin nurlarından, Nur’un sayesinde alabildiğim bir zerreyi bu şekilde yazdım ve huzur-u irfanınıza sundum. Kabulünü rica ederim. Selâmlarımızı sunar ve mübarek ellerinizi öperiz efendimiz.

    Bîçare talebeniz

    Hasan Feyzi

    رَح۟مَةُ اللّٰهِ عَلَي۟هِ اَبَدًا دَائِمًا