64.622
düzenleme
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | <languages/> | ||
<translate> | <translate> | ||
<!--T:1--> | |||
Bu manidar yeni zelzeleyi merak ettim. Kalben dedim: Eğer sair yerlerde bu şiddetle olmuşsa herhalde Nur şakirdlerine dahi yine bir tecavüz var. “Yoksa benim yalnız mektubumla alâkadardır?” diye sordum. Dediler: Yalnız Ankara hafif, Afyon ve Eskişehir ve bu Emirdağı’nda ve en şiddetlisi bu kasabada olmuş. Fakat medar-ı hayrettir ki dört defa şiddetli olduğu halde, hiçbir zarar olmadı. | Bu manidar yeni zelzeleyi merak ettim. Kalben dedim: Eğer sair yerlerde bu şiddetle olmuşsa herhalde Nur şakirdlerine dahi yine bir tecavüz var. “Yoksa benim yalnız mektubumla alâkadardır?” diye sordum. Dediler: Yalnız Ankara hafif, Afyon ve Eskişehir ve bu Emirdağı’nda ve en şiddetlisi bu kasabada olmuş. Fakat medar-ı hayrettir ki dört defa şiddetli olduğu halde, hiçbir zarar olmadı. | ||
<!--T:2--> | |||
Bunun bir hikmeti budur: Kat’î emir verilmiş ki “Said’i cebren hükûmete getiriniz!” Bekçiler ve bir onbaşı gelmişler. Kapımı kapamıştım, kilitlemiştim. Onlar demişler: “Biz istifa ederiz, onun kapısını kırmayacağız.” Dönmüşler, gitmişler. | Bunun bir hikmeti budur: Kat’î emir verilmiş ki “Said’i cebren hükûmete getiriniz!” Bekçiler ve bir onbaşı gelmişler. Kapımı kapamıştım, kilitlemiştim. Onlar demişler: “Biz istifa ederiz, onun kapısını kırmayacağız.” Dönmüşler, gitmişler. | ||
<!--T:3--> | |||
Demek bu hususi zelzele, müdafaatımdaki zelzeleler gibi Risale-i Nur’la alâkadardır ki bu defa hususi kaldı hem şiddetiyle beraber zararsız geçti. Eğer Nur’un buradaki küçücük medresesinin kapısını kırsaydılar elbette tokat ciddi olacaktı, yalnız ihtar için olmayacaktı. | Demek bu hususi zelzele, müdafaatımdaki zelzeleler gibi Risale-i Nur’la alâkadardır ki bu defa hususi kaldı hem şiddetiyle beraber zararsız geçti. Eğer Nur’un buradaki küçücük medresesinin kapısını kırsaydılar elbette tokat ciddi olacaktı, yalnız ihtar için olmayacaktı. | ||
<!--T:4--> | |||
Gerçi bu taarruz cüz’î ve hafif idi fakat ben gizlemem ki hiç bu defa gibi damarıma dokunmamıştı. Fakat Nur ve Nurcuların hatırı için hârika tahammül ettim. Çünkü o bedbaht, hükûmette, vazife sandalyesinde bana şetmedip hizmetçime der: “Git, ona söyle!” Hükûmetin nüfuzunu serseri şahsına mal ederek meydan okumuş ve Eski Said’in bende irsiyet kalan damarıma çok ilişti. Fakat fevkalâde ehemmiyetli olan sükûn ve temkin ve itidal-i dem ve sabır ve tahammülün kat’î lüzumu beni teskin etti. | Gerçi bu taarruz cüz’î ve hafif idi fakat ben gizlemem ki hiç bu defa gibi damarıma dokunmamıştı. Fakat Nur ve Nurcuların hatırı için hârika tahammül ettim. Çünkü o bedbaht, hükûmette, vazife sandalyesinde bana şetmedip hizmetçime der: “Git, ona söyle!” Hükûmetin nüfuzunu serseri şahsına mal ederek meydan okumuş ve Eski Said’in bende irsiyet kalan damarıma çok ilişti. Fakat fevkalâde ehemmiyetli olan sükûn ve temkin ve itidal-i dem ve sabır ve tahammülün kat’î lüzumu beni teskin etti. | ||
<!--T:5--> | |||
'''Sâlisen:''' Marangoz merhum Barlalı, hârika sadakatli Mustafa Çavuş’un tam yerine geçen medrese-i Nuriyenin tam çalışkan kahramanlarından Marangoz Ahmed’in benim için Sava’nın Davraz Dağı’nda berzahî ve uhrevî bir menzil, bir mezar düşünmesi ve yazması, beni çok sevindirdi ve hazînane ağlattırdı. | '''Sâlisen:''' Marangoz merhum Barlalı, hârika sadakatli Mustafa Çavuş’un tam yerine geçen medrese-i Nuriyenin tam çalışkan kahramanlarından Marangoz Ahmed’in benim için Sava’nın Davraz Dağı’nda berzahî ve uhrevî bir menzil, bir mezar düşünmesi ve yazması, beni çok sevindirdi ve hazînane ağlattırdı. | ||
<!--T:6--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 117. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 119. Mektup]] </center> | <center> [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 117. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 119. Mektup]] </center> |
düzenleme