İçeriğe atla

Emirdağ Lahikası 2. Kitap 93. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
("بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ '''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' Bir zat, uzunca bir mektup yeni hurufla bana yazmış, kendisinin kim olduğunu bildirmemiş. Üç noktada şüphe edip bir nevi itiraz gibi yanlış mana verdiği için güya bizi ikaz ediyor. Meşrebimiz münakaşa ve münazara olmadığından ve kusurumuzu hakiki olarak gösterenlerden memnun olduğumuzdan, bu meçhul zatın mektubunda üç esasın hakikatini gösterip yanl..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
<languages/>
<translate>
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ


29. satır: 31. satır:
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın büyük bir kumandanı olan Hazret-i Üsame radıyallahu anh bir gün “hamd”e ait, bir gün “istiğfar”a ait âyetler, bir gün “tesbih”e ait, bir gün “tevekkül”e, bir gün de “selâm” lafzına, bir gün de “tevhid” ve “Lâ ilahe illâ hû”ya ait, bir gün de “Rab” kelimesine ait bütün Kur’an’dan müteferrik surelerden bir hizb-i Kur’anî çıkarmış, kendine bir vird eylemiş. Demek, böyle hizblere izn-i Peygamberî (asm) var.
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın büyük bir kumandanı olan Hazret-i Üsame radıyallahu anh bir gün “hamd”e ait, bir gün “istiğfar”a ait âyetler, bir gün “tesbih”e ait, bir gün “tevekkül”e, bir gün de “selâm” lafzına, bir gün de “tevhid” ve “Lâ ilahe illâ hû”ya ait, bir gün de “Rab” kelimesine ait bütün Kur’an’dan müteferrik surelerden bir hizb-i Kur’anî çıkarmış, kendine bir vird eylemiş. Demek, böyle hizblere izn-i Peygamberî (asm) var.


Hem bizim hizb-i Kur’an’ımız iman hakikatlerine dair âyetleri, hususan sureler başlarındaki âyetleri cem’ettiğinden başlarında
Hem bizim hizb-i Kur’an’ımız iman hakikatlerine dair âyetleri, hususan sureler başlarındaki âyetleri cem’ettiğinden başlarında بِس۟مِ اللّٰهِ الرَّح۟مٰنِ الرَّحٖيمِ yazılmış. Bu hizb, tamam Kur’an’ı okumaya büyük bir şevk verir. Noksaniyet vermez. Hem yirmi günde okunacak arzu edilen bazı imanî âyetler bir iki günde bu hizbde okunduğundan, bir zaman bütün surelerin başında bir kısım âyetleriyle beraber, Risale-i Nur’un esasları olan bazı âyât-ı imaniyeyi kendime vird eylemiştim. Sonra bir hizb suretine girdi.
 
بِس۟مِ اللّٰهِ الرَّح۟مٰنِ الرَّحٖيمِ yazılmış. Bu hizb, tamam Kur’an’ı okumaya büyük bir şevk verir. Noksaniyet vermez. Hem yirmi günde okunacak arzu edilen bazı imanî âyetler bir iki günde bu hizbde okunduğundan, bir zaman bütün surelerin başında bir kısım âyetleriyle beraber, Risale-i Nur’un esasları olan bazı âyât-ı imaniyeyi kendime vird eylemiştim. Sonra bir hizb suretine girdi.


O meçhul zat, izzet-i ilmiyeyi firavuncuklara karşı muhafazamı bir enaniyet tevehhüm etmiş. Nur talebelerinin hakkımda hüsn-ü zanlarını bütün bütün kırmadığımı bir benlik tahayyül etmiş. Ve iman hakikatlerine dair beyanatıma talebelerin tam itimat ve kanaatlerini temin etmek fikriyle, ehl-i velayetin ve bazı âyâtın kat’î kanaat ettiğim bine yakın emarat ve işaretlerinin izharına mecbur olduğum için bir kısmını has kardeşlerime beyan etmemi bir nevi hodfüruşluk zannetmiş.
O meçhul zat, izzet-i ilmiyeyi firavuncuklara karşı muhafazamı bir enaniyet tevehhüm etmiş. Nur talebelerinin hakkımda hüsn-ü zanlarını bütün bütün kırmadığımı bir benlik tahayyül etmiş. Ve iman hakikatlerine dair beyanatıma talebelerin tam itimat ve kanaatlerini temin etmek fikriyle, ehl-i velayetin ve bazı âyâtın kat’î kanaat ettiğim bine yakın emarat ve işaretlerinin izharına mecbur olduğum için bir kısmını has kardeşlerime beyan etmemi bir nevi hodfüruşluk zannetmiş.
39. satır: 39. satır:
Hem Risale-i Nur’a muhtaç ve imanını kuvvetlendirmek ve kurtarmak için Nurları arayanlara karşı ki onda üçü veya dördü şahsıma bakmayıp Nur’daki kat’î hüccetlerle iktifa ettiği gibi beş altı tane hüccetlerin kıymetini bilmediği için benim şahsıma bakar. “Acaba bizi kandırdı mı, yoksa hakikat mi söylüyor?” diye şahsıma karşı hüsn-ü zanlarını kırmamaya mecbur olduğumdan, şahsımın gizli fenalıklarına perde çekmek bir enaniyet olur mu?
Hem Risale-i Nur’a muhtaç ve imanını kuvvetlendirmek ve kurtarmak için Nurları arayanlara karşı ki onda üçü veya dördü şahsıma bakmayıp Nur’daki kat’î hüccetlerle iktifa ettiği gibi beş altı tane hüccetlerin kıymetini bilmediği için benim şahsıma bakar. “Acaba bizi kandırdı mı, yoksa hakikat mi söylüyor?” diye şahsıma karşı hüsn-ü zanlarını kırmamaya mecbur olduğumdan, şahsımın gizli fenalıklarına perde çekmek bir enaniyet olur mu?


وَمَٓا اُبَرِّئُ نَف۟سٖٓى اِنَّ النَّف۟سَ لَاَمَّارَةٌ بِالسُّٓوءِ اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّٖى
وَمَٓا اُبَرِّئُ نَف۟سٖٓى اِنَّ النَّف۟سَ لَاَمَّارَةٌ بِالسُّٓوءِ اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّٖى âyet-i kerîmesinin sırrıyla nefs-i emmareme itimat edemem. Nefis kusursuz olmaz. Fakat şimdi bu zamanda ejderhalar, ifritler hükmünde dinsizlik komitelerinin hücumları ve tahribatları zamanında müdafaamda, bende görünen o sinek kanadı kadar kusurları görmek, o hücum edenlere bir yardım hükmüne geçmektir. Ve on adet muhtaçlardan beş altı bîçareyi Nur’un ilaçlarından mahrum etmektir.
 
âyet-i kerîmesinin sırrıyla nefs-i emmareme itimat edemem. Nefis kusursuz olmaz. Fakat şimdi bu zamanda ejderhalar, ifritler hükmünde dinsizlik komitelerinin hücumları ve tahribatları zamanında müdafaamda, bende görünen o sinek kanadı kadar kusurları görmek, o hücum edenlere bir yardım hükmüne geçmektir. Ve on adet muhtaçlardan beş altı bîçareyi Nur’un ilaçlarından mahrum etmektir.


Bu nokta için ben kendi kuvvetime, meziyetime hiç itimat etmeyerek, yalnız hakikat-i Kur’aniye ve onun tefsiri olan hakaik-i imaniyedeki kuvvete istinaden dünyaya ilan ediyorum ki: Bütün dinsizler toplansalar ben onlara karşı çekinmeyerek meydan okuyorum. Ve başımı eğmiyorum ve izzet-i ilmiyeyi kırmıyorum. Eğer bu, bir benlik ise o hiçbir cihetle bana ait değil ve benlik olamaz. Salabet-i imaniye olur.
Bu nokta için ben kendi kuvvetime, meziyetime hiç itimat etmeyerek, yalnız hakikat-i Kur’aniye ve onun tefsiri olan hakaik-i imaniyedeki kuvvete istinaden dünyaya ilan ediyorum ki: Bütün dinsizler toplansalar ben onlara karşı çekinmeyerek meydan okuyorum. Ve başımı eğmiyorum ve izzet-i ilmiyeyi kırmıyorum. Eğer bu, bir benlik ise o hiçbir cihetle bana ait değil ve benlik olamaz. Salabet-i imaniye olur.
53. satır: 51. satır:
'''Said Nursî'''
'''Said Nursî'''


<nowiki>*</nowiki> * *
------
<center> [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 92. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 94. Mektup]] </center>
------
 
</translate>