İçeriğe atla

Emirdağ Lahikası 1. Kitap 6. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
("'''Kendi Kendime Bir Hasbihaldir''' (Bu hasbihali Ankara makamatına işittirmeyi, ıslahtan sonra sizin tensibinize havale ederim.) Hâkim, kendisi müddeî olsa elbette “Kimden kime şekva edeyim, ben dahi şaştım!” benim gibi bîçarelere dedirtir. Evet, şimdiki vaziyetim hapisten çok ziyade sıkıntılıdır. Bir günü, bir ay haps-i münferid kadar beni sıkıyor. Bu gurbet ve ihtiyarlık ve hastalık ve yoksulluk ve zafiyetle, kışın..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
34. satır: 34. satır:


Hem madem mahkemece ispat edilmiş ki yirmi seneden beri siyasetle alâkamı kestiğim ve hiçbir emare aksine zuhur etmediği halde, elbette benimle görüşenden tevehhüm etmek pek manasızdır. '''(Hâşiye'''<ref>'''Hâşiye:''' Garib ve acib bir hâdise: Bu ayda bir gün avluya indim, baktım. Gelen kar üstünde, Risale-i Nur’un eczalarında tevafukatına işaret eden boyalar, kırmızı-sarı mürekkebler misillü, o karın üstünde serpilmiş katreler ve noktalar var. Çok hayret ettim. Sair yerlere baktım, avlumdan başka yerlerde yoktu. Endişe ettim, kalben dedim: Risale-i Nur umum memleketle, belki Kur’an hesabına küre-i arzla o derece alâkadardır ki onun başına gelen beladan, musibetten bulutlar dahi kan ağlıyorlar. Bir iki adam çağırdım, onlar da hayret ettiler. Benim endişe ve telaşımı gören hane sahibinin biraderzadesi Mehmed Efendi zannetti ki ben karın çokluğundan yolu kapamasından telaş ediyorum. Ben yukarı çıktıktan sonra, yolu açmak için o karı iki tarafa atıp o işaretli manidar kırmızı-sarı hâdise-i cevviyeyi kapatmıştı. Ona dedim: “Kapatmasaydın daha iyi idi.” Aynı günde, Risale-i Nur aleyhinde üç hâdise zuhur eyledi:  
Hem madem mahkemece ispat edilmiş ki yirmi seneden beri siyasetle alâkamı kestiğim ve hiçbir emare aksine zuhur etmediği halde, elbette benimle görüşenden tevehhüm etmek pek manasızdır. '''(Hâşiye'''<ref>'''Hâşiye:''' Garib ve acib bir hâdise: Bu ayda bir gün avluya indim, baktım. Gelen kar üstünde, Risale-i Nur’un eczalarında tevafukatına işaret eden boyalar, kırmızı-sarı mürekkebler misillü, o karın üstünde serpilmiş katreler ve noktalar var. Çok hayret ettim. Sair yerlere baktım, avlumdan başka yerlerde yoktu. Endişe ettim, kalben dedim: Risale-i Nur umum memleketle, belki Kur’an hesabına küre-i arzla o derece alâkadardır ki onun başına gelen beladan, musibetten bulutlar dahi kan ağlıyorlar. Bir iki adam çağırdım, onlar da hayret ettiler. Benim endişe ve telaşımı gören hane sahibinin biraderzadesi Mehmed Efendi zannetti ki ben karın çokluğundan yolu kapamasından telaş ediyorum. Ben yukarı çıktıktan sonra, yolu açmak için o karı iki tarafa atıp o işaretli manidar kırmızı-sarı hâdise-i cevviyeyi kapatmıştı. Ona dedim: “Kapatmasaydın daha iyi idi.” Aynı günde, Risale-i Nur aleyhinde üç hâdise zuhur eyledi:  
 
<br>
'''Birincisi:''' Afyon Adliyesiyle buradaki zabıta çavuşluğudur. Kitaplarımın iadesine dair müracaatıma mukabil “Daha temyizden tasdik gelmediğinden karışmayız.” diye o cihetten benim ümidimi kırdı.  
'''Birincisi:''' Afyon Adliyesiyle buradaki zabıta çavuşluğudur. Kitaplarımın iadesine dair müracaatıma mukabil “Daha temyizden tasdik gelmediğinden karışmayız.” diye o cihetten benim ümidimi kırdı.  
 
<br>
'''İkincisi:''' Aynı günde, benim ahvalimi tecessüs etmek için mahsus bir polisi, Afyon gönderdiğini öğrendik.  
'''İkincisi:''' Aynı günde, benim ahvalimi tecessüs etmek için mahsus bir polisi, Afyon gönderdiğini öğrendik.  
 
<br>
'''Üçüncüsü:''' Aynı günde İstanbul’da bir münafık, İhtiyar Risalesi’ni bahane ederek aleyhimizde propaganda etmiş, adliyeye aksettirmiş.
'''Üçüncüsü:''' Aynı günde İstanbul’da bir münafık, İhtiyar Risalesi’ni bahane ederek aleyhimizde propaganda etmiş, adliyeye aksettirmiş.
 
<br>
Bu gibi hâdiselerden müştaklar çekinmeye başladılar. Ben de لِكُلِّ مُصِيبَةٍ قَالُوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ dedim, حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ siperine girdim.</ref>''')'''
Bu gibi hâdiselerden müştaklar çekinmeye başladılar. Ben de لِكُلِّ مُصِيبَةٍ قَالُوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ dedim, حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ siperine girdim.</ref>''')'''


<nowiki>*</nowiki> * *
<nowiki>*</nowiki> * *