Emirdağ Lahikası 2. Kitap 63. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("Bu sene Mısır radyosu perşembe gecesi mi’racdan çok bahsetmesinden hem perşembe ve hem de cuma gecesi Mi’rac yaptım. '''Sâniyen:''' Bizden müsadere edilen İşaratü’l-İ’caz’ı Afyon Jandarma Kumandanlarından birisi hiddet etmiş ki bunun gibi ilmî ve eskiden yazılmış bir eseri ne hakla müsadere ediyorlar. Ve Afyon Müddeiumumîliği iadesine karar vermiş. Ve bize cuma günü ve Mi’rac günü Hayri’yi çağırmışlar ve ia..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
(Aynı kullanıcının aradaki bir diğer değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
<!--T:1--> | |||
Bu sene Mısır radyosu perşembe gecesi mi’racdan çok bahsetmesinden hem perşembe ve hem de cuma gecesi Mi’rac yaptım. | Bu sene Mısır radyosu perşembe gecesi mi’racdan çok bahsetmesinden hem perşembe ve hem de cuma gecesi Mi’rac yaptım. | ||
<!--T:2--> | |||
'''Sâniyen:''' Bizden müsadere edilen İşaratü’l-İ’caz’ı Afyon Jandarma Kumandanlarından birisi hiddet etmiş ki bunun gibi ilmî ve eskiden yazılmış bir eseri ne hakla müsadere ediyorlar. Ve Afyon Müddeiumumîliği iadesine karar vermiş. Ve bize cuma günü ve Mi’rac günü Hayri’yi çağırmışlar ve iade etmişler. Bunu da Tarsus’taki iade misillü Nurlar’ın intişarına set çekilmeyeceğine bir işaret-i Mi’raciye diye kabul ettik. | '''Sâniyen:''' Bizden müsadere edilen İşaratü’l-İ’caz’ı Afyon Jandarma Kumandanlarından birisi hiddet etmiş ki bunun gibi ilmî ve eskiden yazılmış bir eseri ne hakla müsadere ediyorlar. Ve Afyon Müddeiumumîliği iadesine karar vermiş. Ve bize cuma günü ve Mi’rac günü Hayri’yi çağırmışlar ve iade etmişler. Bunu da Tarsus’taki iade misillü Nurlar’ın intişarına set çekilmeyeceğine bir işaret-i Mi’raciye diye kabul ettik. | ||
<!--T:3--> | |||
İnşâallah Kur’an’ımızı ve diğer risalelerimizi Afyon’dan alacağız. İstanbul’da savcılığa verilen bir kısım Rehberlerimiz, başta Eski Said’in mühim bir talebesi Avukat Mehmed Mihri ve dava vekili damadı Âsım olarak demişler ki: “Elli avukat ile beraber bu mesele için mahkemeye gireceğim. Fakat inşâallah ona hâcet kalmadan ve mahkemeye düşmeden alacağım.” | İnşâallah Kur’an’ımızı ve diğer risalelerimizi Afyon’dan alacağız. İstanbul’da savcılığa verilen bir kısım Rehberlerimiz, başta Eski Said’in mühim bir talebesi Avukat Mehmed Mihri ve dava vekili damadı Âsım olarak demişler ki: “Elli avukat ile beraber bu mesele için mahkemeye gireceğim. Fakat inşâallah ona hâcet kalmadan ve mahkemeye düşmeden alacağım.” | ||
<!--T:4--> | |||
'''Sâlisen:''' “Haşirdeki Mahkeme-i Kübraya Şekva” namındaki ve yirmi sekiz sene evvel Meclis-i Mebusana hitaben yazılan ve o vakit tabedilen on maddelik namaza dair parça ve bir de Mustafa hakkında dört sene evvel Reisicumhura yazılan üç maddelik parça, şimdi bu zamanda Ankara’da bazı mebusların nazarına ve imanlı hükûmet erkânına göstermek niyetiyle Ankara’ya gönderilmiş. Size de beray-ı malûmat gönderiyoruz. | '''Sâlisen:''' “Haşirdeki Mahkeme-i Kübraya Şekva” namındaki ve yirmi sekiz sene evvel Meclis-i Mebusana hitaben yazılan ve o vakit tabedilen on maddelik namaza dair parça ve bir de Mustafa hakkında dört sene evvel Reisicumhura yazılan üç maddelik parça, şimdi bu zamanda Ankara’da bazı mebusların nazarına ve imanlı hükûmet erkânına göstermek niyetiyle Ankara’ya gönderilmiş. Size de beray-ı malûmat gönderiyoruz. | ||
<!--T:5--> | |||
'''Râbian:''' Dinar Baraklı köyünden Mehmed Çavuş ve kardeşi bir adamla beraber yanıma geldiler. Pek ciddi gördüm. Sonra bana bir mektubunda bir şey yazıyor ve bir parça mektubunu leffen gönderiyorum. | '''Râbian:''' Dinar Baraklı köyünden Mehmed Çavuş ve kardeşi bir adamla beraber yanıma geldiler. Pek ciddi gördüm. Sonra bana bir mektubunda bir şey yazıyor ve bir parça mektubunu leffen gönderiyorum. | ||
<!--T:6--> | |||
Bu kardeşimiz bazı şeyler soruyor. Risale-i Nur suallere ihtiyaç bırakmıyor ve benim bedelime her şeye cevap veriyor. Yalnız çocuk taziyesine dair risalede يَطُوفُ عَلَي۟هِم۟ وِل۟دَانٌ مُخَلَّدُونَ ye dair sualinde bir | Bu kardeşimiz bazı şeyler soruyor. Risale-i Nur suallere ihtiyaç bırakmıyor ve benim bedelime her şeye cevap veriyor. Yalnız çocuk taziyesine dair risalede يَطُوفُ عَلَي۟هِم۟ وِل۟دَانٌ مُخَلَّدُونَ ye dair sualinde bir | ||
<!--T:7--> | |||
kısım eski tefsirler demişler: “Cennette çocuktan gayet ihtiyara kadar herkes otuz üç yaşında olacak.” | kısım eski tefsirler demişler: “Cennette çocuktan gayet ihtiyara kadar herkes otuz üç yaşında olacak.” | ||
<!--T:8--> | |||
Bunun hakikati Allahu a’lem şu olacak ki: Sarîh âyet وِل۟دَانٌ tabiri ifade eder ki feraiz-i şer’iyeyi yapmaya mecbur olmayan ve mesnuniyet | Bunun hakikati Allahu a’lem şu olacak ki: Sarîh âyet وِل۟دَانٌ tabiri ifade eder ki feraiz-i şer’iyeyi yapmaya mecbur olmayan ve mesnuniyet | ||
<!--T:9--> | |||
cihetiyle de yapmayan ve kable’l-büluğ vefat eden çocuklar cennete lâyık ve sevimli çocuk olarak kalacaklar. Fakat şer’an yedi yaşına gelen bir çocuğa namaz gibi farzlara, peder ve valideleri onları alıştırmak için teşvikkârane emretmek ve on yaşına girse şiddetle namaz kıldırmak ve alıştırmak şeriatta var. | cihetiyle de yapmayan ve kable’l-büluğ vefat eden çocuklar cennete lâyık ve sevimli çocuk olarak kalacaklar. Fakat şer’an yedi yaşına gelen bir çocuğa namaz gibi farzlara, peder ve valideleri onları alıştırmak için teşvikkârane emretmek ve on yaşına girse şiddetle namaz kıldırmak ve alıştırmak şeriatta var. | ||
<!--T:10--> | |||
Demek, vâcib olmadığı halde, nâfile nevinden yedi yaşından hadd-i büluğa kadar büyükler gibi namaz kılıp oruç tutan çocuklar, mütedeyyin büyükler gibi büyük mükâfatı görmek için otuz üç yaşında olacaklar, diye bir kısım tefsir bu noktayı izah etmeden umum çocuklara teşmil etmişler. Has iken âmm zannedilmiş. | Demek, vâcib olmadığı halde, nâfile nevinden yedi yaşından hadd-i büluğa kadar büyükler gibi namaz kılıp oruç tutan çocuklar, mütedeyyin büyükler gibi büyük mükâfatı görmek için otuz üç yaşında olacaklar, diye bir kısım tefsir bu noktayı izah etmeden umum çocuklara teşmil etmişler. Has iken âmm zannedilmiş. | ||
< | <!--T:11--> | ||
------ | |||
<center> [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 62. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 64. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
10.48, 30 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Bu sene Mısır radyosu perşembe gecesi mi’racdan çok bahsetmesinden hem perşembe ve hem de cuma gecesi Mi’rac yaptım.
Sâniyen: Bizden müsadere edilen İşaratü’l-İ’caz’ı Afyon Jandarma Kumandanlarından birisi hiddet etmiş ki bunun gibi ilmî ve eskiden yazılmış bir eseri ne hakla müsadere ediyorlar. Ve Afyon Müddeiumumîliği iadesine karar vermiş. Ve bize cuma günü ve Mi’rac günü Hayri’yi çağırmışlar ve iade etmişler. Bunu da Tarsus’taki iade misillü Nurlar’ın intişarına set çekilmeyeceğine bir işaret-i Mi’raciye diye kabul ettik.
İnşâallah Kur’an’ımızı ve diğer risalelerimizi Afyon’dan alacağız. İstanbul’da savcılığa verilen bir kısım Rehberlerimiz, başta Eski Said’in mühim bir talebesi Avukat Mehmed Mihri ve dava vekili damadı Âsım olarak demişler ki: “Elli avukat ile beraber bu mesele için mahkemeye gireceğim. Fakat inşâallah ona hâcet kalmadan ve mahkemeye düşmeden alacağım.”
Sâlisen: “Haşirdeki Mahkeme-i Kübraya Şekva” namındaki ve yirmi sekiz sene evvel Meclis-i Mebusana hitaben yazılan ve o vakit tabedilen on maddelik namaza dair parça ve bir de Mustafa hakkında dört sene evvel Reisicumhura yazılan üç maddelik parça, şimdi bu zamanda Ankara’da bazı mebusların nazarına ve imanlı hükûmet erkânına göstermek niyetiyle Ankara’ya gönderilmiş. Size de beray-ı malûmat gönderiyoruz.
Râbian: Dinar Baraklı köyünden Mehmed Çavuş ve kardeşi bir adamla beraber yanıma geldiler. Pek ciddi gördüm. Sonra bana bir mektubunda bir şey yazıyor ve bir parça mektubunu leffen gönderiyorum.
Bu kardeşimiz bazı şeyler soruyor. Risale-i Nur suallere ihtiyaç bırakmıyor ve benim bedelime her şeye cevap veriyor. Yalnız çocuk taziyesine dair risalede يَطُوفُ عَلَي۟هِم۟ وِل۟دَانٌ مُخَلَّدُونَ ye dair sualinde bir
kısım eski tefsirler demişler: “Cennette çocuktan gayet ihtiyara kadar herkes otuz üç yaşında olacak.”
Bunun hakikati Allahu a’lem şu olacak ki: Sarîh âyet وِل۟دَانٌ tabiri ifade eder ki feraiz-i şer’iyeyi yapmaya mecbur olmayan ve mesnuniyet
cihetiyle de yapmayan ve kable’l-büluğ vefat eden çocuklar cennete lâyık ve sevimli çocuk olarak kalacaklar. Fakat şer’an yedi yaşına gelen bir çocuğa namaz gibi farzlara, peder ve valideleri onları alıştırmak için teşvikkârane emretmek ve on yaşına girse şiddetle namaz kıldırmak ve alıştırmak şeriatta var.
Demek, vâcib olmadığı halde, nâfile nevinden yedi yaşından hadd-i büluğa kadar büyükler gibi namaz kılıp oruç tutan çocuklar, mütedeyyin büyükler gibi büyük mükâfatı görmek için otuz üç yaşında olacaklar, diye bir kısım tefsir bu noktayı izah etmeden umum çocuklara teşmil etmişler. Has iken âmm zannedilmiş.