Barla Lahikası 123. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
(Aynı kullanıcının aradaki bir diğer değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
<!--T:1--> | |||
''(Âsım Bey’in fıkrasıdır. Telvihat-ı Tis’a münasebetiyle yazmış.)'' | ''(Âsım Bey’in fıkrasıdır. Telvihat-ı Tis’a münasebetiyle yazmış.)'' | ||
<!--T:2--> | |||
'''Sevgili Üstadım!''' | '''Sevgili Üstadım!''' | ||
<!--T:3--> | |||
Ne diyeyim, müştakı olduğum bu risale-i şerife, bu sözler, bu hakikat, bu nur; bu fakire, lütf u kerem-i İlahî olarak ihsan buyruldu. | Ne diyeyim, müştakı olduğum bu risale-i şerife, bu sözler, bu hakikat, bu nur; bu fakire, lütf u kerem-i İlahî olarak ihsan buyruldu. | ||
<!--T:4--> | |||
هٰذَا مِن۟ فَض۟لِ رَبّٖى | هٰذَا مِن۟ فَض۟لِ رَبّٖى | ||
<!--T:5--> | |||
Cenab-ı Kādir-i Mutlak Hazretlerine hadsiz ve hesapsız hamd ü sena ediyorum ki siz Üstadıma kavuştum ve bi’n-netice bu nurları, bu hakikatleri gördüm, okudum, yazdım ve gerden-beste-i inkıyad oldum. | Cenab-ı Kādir-i Mutlak Hazretlerine hadsiz ve hesapsız hamd ü sena ediyorum ki siz Üstadıma kavuştum ve bi’n-netice bu nurları, bu hakikatleri gördüm, okudum, yazdım ve gerden-beste-i inkıyad oldum. | ||
<!--T:6--> | |||
Binaenaleyh tavsiye ve dua-i üstadaneleriyle feyizyâb olmak için Cenab-ı Zülcelali ve’l-kemal Hazretlerinden ve Mefhar-i Mevcudat Aleyhi Ekmelü’t-tahiyyat aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz Hazretlerinden ve bütün pîr, pîran ve mürşidan ve Şah-ı Nakşibend kuddise sırruhu Hazretlerinden ve bilhassa bütün mevcudiyetiyle gerden-dâde-i inkıyad ve teslim olduğum siz Üstadımdan tazarru ve niyaz ve istimdad ediyorum ki mütevekkilen alallah, ya Üstad-ı A’zam, tarîkat-ı Muhammediyenin maksat, gaye ve esasını, teferruat ve füruatını zikir ve beyan eden bu Dokuzuncu Kısım, bir nur-u tarîkat ve hakikattir. | Binaenaleyh tavsiye ve dua-i üstadaneleriyle feyizyâb olmak için Cenab-ı Zülcelali ve’l-kemal Hazretlerinden ve Mefhar-i Mevcudat Aleyhi Ekmelü’t-tahiyyat aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz Hazretlerinden ve bütün pîr, pîran ve mürşidan ve Şah-ı Nakşibend kuddise sırruhu Hazretlerinden ve bilhassa bütün mevcudiyetiyle gerden-dâde-i inkıyad ve teslim olduğum siz Üstadımdan tazarru ve niyaz ve istimdad ediyorum ki mütevekkilen alallah, ya Üstad-ı A’zam, tarîkat-ı Muhammediyenin maksat, gaye ve esasını, teferruat ve füruatını zikir ve beyan eden bu Dokuzuncu Kısım, bir nur-u tarîkat ve hakikattir. | ||
<!--T:7--> | |||
Okumaya doyulmaz. Okudukça hasıl olan şevk ve lezzet hesaba gelmez. Hele Dokuzuncu Telvih, hülâsa ve icmal edilerek bütün hakikatler toplanmış. Temsilde hata olmasın, Hazret-i Mevlana’nın üfürdüğü neyden tuğyan ve feyezan eden, Hazret-i Ali’nin (kerremallahu veche) kuyuya söylediği esrar-ı hakikatten başka nedir? Farkı nerededir ki o ney, o kuyuda hasıl olan kamıştandır. | Okumaya doyulmaz. Okudukça hasıl olan şevk ve lezzet hesaba gelmez. Hele Dokuzuncu Telvih, hülâsa ve icmal edilerek bütün hakikatler toplanmış. Temsilde hata olmasın, Hazret-i Mevlana’nın üfürdüğü neyden tuğyan ve feyezan eden, Hazret-i Ali’nin (kerremallahu veche) kuyuya söylediği esrar-ı hakikatten başka nedir? Farkı nerededir ki o ney, o kuyuda hasıl olan kamıştandır. | ||
<!--T:8--> | |||
Kariham dar, kalemim âciz, kalbime tercüman olamıyor. Şu kadar diyebilirim ki benim gibi fakir ve müptedilere büyük ve pek büyük bir ders, bir mürşid ve mutmainneye erişmiş ve daha yukarı çıkmış safilere bir düstur ve ders-i ibrettir. Kıymet takdir edilmez bir şaheser-i tarîkattır, bir nur-u hakikat-feşan, bir gülistandır. Daha doğrusu, sırf bir ilham-ı Rabbanîdir. | Kariham dar, kalemim âciz, kalbime tercüman olamıyor. Şu kadar diyebilirim ki benim gibi fakir ve müptedilere büyük ve pek büyük bir ders, bir mürşid ve mutmainneye erişmiş ve daha yukarı çıkmış safilere bir düstur ve ders-i ibrettir. Kıymet takdir edilmez bir şaheser-i tarîkattır, bir nur-u hakikat-feşan, bir gülistandır. Daha doğrusu, sırf bir ilham-ı Rabbanîdir. | ||
<!--T:9--> | |||
Cenab-ı Lemyezel Hazretleri siz Üstadımı, bu ve bunun emsali âsâr-ı bergüzide telifinde, envar ve hakikatler neşir ve dellâllığında çok zamanlar daim ve kaim buyursun. Ve siz Üstadımı, sizi sevenlerin ve dellâllığında bulunduğunuz nidalarınızı işitmek ve dinlemek, okuyup yazmak, mûcibince hareket ve amel etmek heves ve iştiyakında bulunan kardeşlerimin başından eksik buyurmasın, âmin bihürmet-i Seyyidi’l-mürselîn! | Cenab-ı Lemyezel Hazretleri siz Üstadımı, bu ve bunun emsali âsâr-ı bergüzide telifinde, envar ve hakikatler neşir ve dellâllığında çok zamanlar daim ve kaim buyursun. Ve siz Üstadımı, sizi sevenlerin ve dellâllığında bulunduğunuz nidalarınızı işitmek ve dinlemek, okuyup yazmak, mûcibince hareket ve amel etmek heves ve iştiyakında bulunan kardeşlerimin başından eksik buyurmasın, âmin bihürmet-i Seyyidi’l-mürselîn! | ||
<!--T:10--> | |||
'''Âsım (rh)''' | '''Âsım (rh)''' | ||
<!--T:11--> | |||
------ | ------ | ||
<center> [[Barla Lahikası 122. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 124. Mektup]] </center> | <center> [[Barla Lahikası 122. Mektup]] ⇐ | [[Barla Lahikası]] | ⇒ [[Barla Lahikası 124. Mektup]] </center> | ||
------ | ------ | ||
</translate> |
11.17, 20 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
(Âsım Bey’in fıkrasıdır. Telvihat-ı Tis’a münasebetiyle yazmış.)
Sevgili Üstadım!
Ne diyeyim, müştakı olduğum bu risale-i şerife, bu sözler, bu hakikat, bu nur; bu fakire, lütf u kerem-i İlahî olarak ihsan buyruldu.
هٰذَا مِن۟ فَض۟لِ رَبّٖى
Cenab-ı Kādir-i Mutlak Hazretlerine hadsiz ve hesapsız hamd ü sena ediyorum ki siz Üstadıma kavuştum ve bi’n-netice bu nurları, bu hakikatleri gördüm, okudum, yazdım ve gerden-beste-i inkıyad oldum.
Binaenaleyh tavsiye ve dua-i üstadaneleriyle feyizyâb olmak için Cenab-ı Zülcelali ve’l-kemal Hazretlerinden ve Mefhar-i Mevcudat Aleyhi Ekmelü’t-tahiyyat aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz Hazretlerinden ve bütün pîr, pîran ve mürşidan ve Şah-ı Nakşibend kuddise sırruhu Hazretlerinden ve bilhassa bütün mevcudiyetiyle gerden-dâde-i inkıyad ve teslim olduğum siz Üstadımdan tazarru ve niyaz ve istimdad ediyorum ki mütevekkilen alallah, ya Üstad-ı A’zam, tarîkat-ı Muhammediyenin maksat, gaye ve esasını, teferruat ve füruatını zikir ve beyan eden bu Dokuzuncu Kısım, bir nur-u tarîkat ve hakikattir.
Okumaya doyulmaz. Okudukça hasıl olan şevk ve lezzet hesaba gelmez. Hele Dokuzuncu Telvih, hülâsa ve icmal edilerek bütün hakikatler toplanmış. Temsilde hata olmasın, Hazret-i Mevlana’nın üfürdüğü neyden tuğyan ve feyezan eden, Hazret-i Ali’nin (kerremallahu veche) kuyuya söylediği esrar-ı hakikatten başka nedir? Farkı nerededir ki o ney, o kuyuda hasıl olan kamıştandır.
Kariham dar, kalemim âciz, kalbime tercüman olamıyor. Şu kadar diyebilirim ki benim gibi fakir ve müptedilere büyük ve pek büyük bir ders, bir mürşid ve mutmainneye erişmiş ve daha yukarı çıkmış safilere bir düstur ve ders-i ibrettir. Kıymet takdir edilmez bir şaheser-i tarîkattır, bir nur-u hakikat-feşan, bir gülistandır. Daha doğrusu, sırf bir ilham-ı Rabbanîdir.
Cenab-ı Lemyezel Hazretleri siz Üstadımı, bu ve bunun emsali âsâr-ı bergüzide telifinde, envar ve hakikatler neşir ve dellâllığında çok zamanlar daim ve kaim buyursun. Ve siz Üstadımı, sizi sevenlerin ve dellâllığında bulunduğunuz nidalarınızı işitmek ve dinlemek, okuyup yazmak, mûcibince hareket ve amel etmek heves ve iştiyakında bulunan kardeşlerimin başından eksik buyurmasın, âmin bihürmet-i Seyyidi’l-mürselîn!
Âsım (rh)