Emirdağ Lahikası 1. Kitap 8. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ وَ شَاوِر۟هُم۟ فِى ال۟اَم۟رِ emriyle, kardeşlerimle bir meşverete muhtacım. '''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' Şimdi bir emr-i vaki karşısında bulunuyorum. Benim iaşem için her gün iki buçuk banknot hem yeniden benim için bir hane –mobilyasıyla beraber ve istediğim tarzda– yaptırmak için emir gelmiş. Halbuki elli altmış senelik bir düstur-u hayatım, bunu kabul..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi) |
||
(Aynı kullanıcının aradaki bir diğer değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
<!--T:1--> | |||
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ | بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ | ||
<!--T:2--> | |||
وَ شَاوِر۟هُم۟ فِى ال۟اَم۟رِ emriyle, kardeşlerimle bir meşverete muhtacım. | وَ شَاوِر۟هُم۟ فِى ال۟اَم۟رِ emriyle, kardeşlerimle bir meşverete muhtacım. | ||
<!--T:3--> | |||
'''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' | '''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' | ||
<!--T:4--> | |||
Şimdi bir emr-i vaki karşısında bulunuyorum. Benim iaşem için her gün iki buçuk banknot hem yeniden benim için bir hane –mobilyasıyla beraber ve istediğim tarzda– yaptırmak için emir gelmiş. Halbuki elli altmış senelik bir düstur-u hayatım, bunu kabul etmemek iktiza eder. Gerçi Dârülhikmeti’l-İslâmiyede bir iki sene maaşı kabul ettim fakat o parayı kitaplarımın tabına sarf ederek ve ekserini meccanen millete verip milletin malını yine millete iade ettim. Şimdi eğer mecbur olsam ve size ve Risale-i Nur’a zarar gelmemek için kabul etsem, yine ileride millete iade etmek üzere saklayacağım. Zaruret-i kat’iye derecesinde kendime yalnız az bir parça sarf edeceğim. | Şimdi bir emr-i vaki karşısında bulunuyorum. Benim iaşem için her gün iki buçuk banknot hem yeniden benim için bir hane –mobilyasıyla beraber ve istediğim tarzda– yaptırmak için emir gelmiş. Halbuki elli altmış senelik bir düstur-u hayatım, bunu kabul etmemek iktiza eder. Gerçi Dârülhikmeti’l-İslâmiyede bir iki sene maaşı kabul ettim fakat o parayı kitaplarımın tabına sarf ederek ve ekserini meccanen millete verip milletin malını yine millete iade ettim. Şimdi eğer mecbur olsam ve size ve Risale-i Nur’a zarar gelmemek için kabul etsem, yine ileride millete iade etmek üzere saklayacağım. Zaruret-i kat’iye derecesinde kendime yalnız az bir parça sarf edeceğim. | ||
<!--T:5--> | |||
İşittim ki eğer reddetsem onlar, hususan lehimde iaşem için çalışanlar gücenecekler. Ve aleyhimde olanlar diyecekler: “Bu adam başka yerden iaşe ediliyor.” O bedbahtlar, iktisadın hârikulâde bereketini bilmiyorlar ve iki günde beş kuruşluk ekmek bana kâfi geldiğini görmemişler ki bütün bütün asılsız bir evhama kapılıyorlar. Eğer kabul etsem, yetmiş senelik hayatım gücenecek ve bu zamandan haber verip tama’ ve maaş yüzünden bid’alara giren ve ihlası kaybeden âlimleri tokatlayan İmam-ı Ali radıyallahu anh dahi benden küsecek ihtimali var ve Risale-i Nur’un hakiki ve safi olan ihlası beni de ihlassızlıkla ittiham etmek ciheti var. | İşittim ki eğer reddetsem onlar, hususan lehimde iaşem için çalışanlar gücenecekler. Ve aleyhimde olanlar diyecekler: “Bu adam başka yerden iaşe ediliyor.” O bedbahtlar, iktisadın hârikulâde bereketini bilmiyorlar ve iki günde beş kuruşluk ekmek bana kâfi geldiğini görmemişler ki bütün bütün asılsız bir evhama kapılıyorlar. Eğer kabul etsem, yetmiş senelik hayatım gücenecek ve bu zamandan haber verip tama’ ve maaş yüzünden bid’alara giren ve ihlası kaybeden âlimleri tokatlayan İmam-ı Ali radıyallahu anh dahi benden küsecek ihtimali var ve Risale-i Nur’un hakiki ve safi olan ihlası beni de ihlassızlıkla ittiham etmek ciheti var. | ||
<!--T:6--> | |||
Ben, hakikaten tahayyürde kaldım. Ben işittim ki eğer kabul etmesem, beni daha ziyade sıkacaklar ve belki Risale-i Nur’un tam serbestiyetine ilişecekler. Hattâ şimdiki tazyikleri, beni o iaşe tekliflerine mecbur etmek için imiş. | Ben, hakikaten tahayyürde kaldım. Ben işittim ki eğer kabul etmesem, beni daha ziyade sıkacaklar ve belki Risale-i Nur’un tam serbestiyetine ilişecekler. Hattâ şimdiki tazyikleri, beni o iaşe tekliflerine mecbur etmek için imiş. | ||
<!--T:7--> | |||
Madem hal böyledir. اِنَّ الضَّرُورَاتِ تُبٖيحُ ال۟مَح۟ظُورَاتِ kaidesiyle, zaruret derecesinde olsa inşâallah zarar vermez. Fakat ben reddettim, reyinize havale ediyorum. | Madem hal böyledir. اِنَّ الضَّرُورَاتِ تُبٖيحُ ال۟مَح۟ظُورَاتِ kaidesiyle, zaruret derecesinde olsa inşâallah zarar vermez. Fakat ben reddettim, reyinize havale ediyorum. | ||
<!--T:8--> | |||
Aziz kardeşlerim! Beni merak etmeyiniz. Ben her zahmette bir eser-i rahmet ve bir lem’a-i inayet gördüğümden, sıkılmıyorum. Sizin gayret ve ciddiyetiniz ve yardımınız, her sıkıntıyı izale eder, daimî sürur verir. | Aziz kardeşlerim! Beni merak etmeyiniz. Ben her zahmette bir eser-i rahmet ve bir lem’a-i inayet gördüğümden, sıkılmıyorum. Sizin gayret ve ciddiyetiniz ve yardımınız, her sıkıntıyı izale eder, daimî sürur verir. | ||
<!--T:9--> | |||
Burada, Abdülmecid kardeşim hükmünde ve hanedanı da benim hanedanım olması cihetiyle en çalışkan ve fedakâr Mustafa Acet hem küçücük bir Hüsrev hem küçücük bir Abdurrahman hükmünde Ceylan namında çok çalışkan bir çocuk, Risale-i Nur’a tam hizmet ediyor. | Burada, Abdülmecid kardeşim hükmünde ve hanedanı da benim hanedanım olması cihetiyle en çalışkan ve fedakâr Mustafa Acet hem küçücük bir Hüsrev hem küçücük bir Abdurrahman hükmünde Ceylan namında çok çalışkan bir çocuk, Risale-i Nur’a tam hizmet ediyor. | ||
< | <!--T:10--> | ||
------ | |||
<center> [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 7. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 9. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
07.41, 25 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
بِاس۟مِهٖ سُب۟حَانَهُ
وَ شَاوِر۟هُم۟ فِى ال۟اَم۟رِ emriyle, kardeşlerimle bir meşverete muhtacım.
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Şimdi bir emr-i vaki karşısında bulunuyorum. Benim iaşem için her gün iki buçuk banknot hem yeniden benim için bir hane –mobilyasıyla beraber ve istediğim tarzda– yaptırmak için emir gelmiş. Halbuki elli altmış senelik bir düstur-u hayatım, bunu kabul etmemek iktiza eder. Gerçi Dârülhikmeti’l-İslâmiyede bir iki sene maaşı kabul ettim fakat o parayı kitaplarımın tabına sarf ederek ve ekserini meccanen millete verip milletin malını yine millete iade ettim. Şimdi eğer mecbur olsam ve size ve Risale-i Nur’a zarar gelmemek için kabul etsem, yine ileride millete iade etmek üzere saklayacağım. Zaruret-i kat’iye derecesinde kendime yalnız az bir parça sarf edeceğim.
İşittim ki eğer reddetsem onlar, hususan lehimde iaşem için çalışanlar gücenecekler. Ve aleyhimde olanlar diyecekler: “Bu adam başka yerden iaşe ediliyor.” O bedbahtlar, iktisadın hârikulâde bereketini bilmiyorlar ve iki günde beş kuruşluk ekmek bana kâfi geldiğini görmemişler ki bütün bütün asılsız bir evhama kapılıyorlar. Eğer kabul etsem, yetmiş senelik hayatım gücenecek ve bu zamandan haber verip tama’ ve maaş yüzünden bid’alara giren ve ihlası kaybeden âlimleri tokatlayan İmam-ı Ali radıyallahu anh dahi benden küsecek ihtimali var ve Risale-i Nur’un hakiki ve safi olan ihlası beni de ihlassızlıkla ittiham etmek ciheti var.
Ben, hakikaten tahayyürde kaldım. Ben işittim ki eğer kabul etmesem, beni daha ziyade sıkacaklar ve belki Risale-i Nur’un tam serbestiyetine ilişecekler. Hattâ şimdiki tazyikleri, beni o iaşe tekliflerine mecbur etmek için imiş.
Madem hal böyledir. اِنَّ الضَّرُورَاتِ تُبٖيحُ ال۟مَح۟ظُورَاتِ kaidesiyle, zaruret derecesinde olsa inşâallah zarar vermez. Fakat ben reddettim, reyinize havale ediyorum.
Aziz kardeşlerim! Beni merak etmeyiniz. Ben her zahmette bir eser-i rahmet ve bir lem’a-i inayet gördüğümden, sıkılmıyorum. Sizin gayret ve ciddiyetiniz ve yardımınız, her sıkıntıyı izale eder, daimî sürur verir.
Burada, Abdülmecid kardeşim hükmünde ve hanedanı da benim hanedanım olması cihetiyle en çalışkan ve fedakâr Mustafa Acet hem küçücük bir Hüsrev hem küçücük bir Abdurrahman hükmünde Ceylan namında çok çalışkan bir çocuk, Risale-i Nur’a tam hizmet ediyor.