Emirdağ Lahikası 1. Kitap 72. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    ("﷽ يُرٖيدُونَ لِيُط۟فِؤُا نُورَ اللّٰهِ بِاَف۟وَاهِهِم۟ وَاللّٰهُ مُتِمُّ نُورِهٖ وَلَو۟ كَرِهَ ال۟كَافِرُونَ Ahmed yaratılmış o büyük nur-u Ehad’den Her zerrede nurdur o, ezelden hem ebedden Bir nur ki odur hem yüce hem lâyetenahî Ol Fahr-i Cihan Hazret-i Mahbub-u İlahî Parlattı cihanı bu güzel nur-u Muhammed (asm) Halk olmasa olmaz id..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
     
    (Bu sürüm çeviri için işaretlendi)
     
    (Aynı kullanıcının aradaki bir diğer değişikliği gösterilmiyor)
    1. satır: 1. satır:
    <languages/>
    <translate>


    يُرٖيدُونَ لِيُط۟فِؤُا نُورَ اللّٰهِ بِاَف۟وَاهِهِم۟ وَاللّٰهُ مُتِمُّ نُورِهٖ
    <!--T:1-->
    بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ


    وَلَو۟ كَرِهَ ال۟كَافِرُونَ
    <!--T:2-->
    يُرٖيدُونَ لِيُط۟فِؤُا نُورَ اللّٰهِ بِاَف۟وَاهِهِم۟ وَاللّٰهُ مُتِمُّ نُورِهٖ وَلَو۟ كَرِهَ ال۟كَافِرُونَ


    Ahmed yaratılmış o büyük nur-u Ehad’den
    <!--T:3-->
    ''Ahmed yaratılmış o büyük nur-u Ehad’den


    <!--T:4-->
    Her zerrede nurdur o, ezelden hem ebedden
    Her zerrede nurdur o, ezelden hem ebedden


    <!--T:5-->
    Bir nur ki odur hem yüce hem lâyetenahî
    Bir nur ki odur hem yüce hem lâyetenahî


    <!--T:6-->
    Ol Fahr-i Cihan Hazret-i Mahbub-u İlahî
    Ol Fahr-i Cihan Hazret-i Mahbub-u İlahî


    <!--T:7-->
    Parlattı cihanı bu güzel nur-u Muhammed (asm)
    Parlattı cihanı bu güzel nur-u Muhammed (asm)


    <!--T:8-->
    Halk olmasa olmaz idi bir zerre ve bir fert
    Halk olmasa olmaz idi bir zerre ve bir fert


    <!--T:9-->
    Ol nuru ânın her yeri her zerreyi sarmış
    Ol nuru ânın her yeri her zerreyi sarmış


    <!--T:10-->
    Baştan başa her dem bu kesif zulmeti yarmış
    Baştan başa her dem bu kesif zulmeti yarmış


    <!--T:11-->
    Bir nur ki odur sade ve hem lâyetezelzel
    Bir nur ki odur sade ve hem lâyetezelzel


    <!--T:12-->
    Ârî ve berî cümleden üstün ve mükemmel
    Ârî ve berî cümleden üstün ve mükemmel


    <!--T:13-->
    Bir nur ki bütün zerrede ancak o nümayan
    Bir nur ki bütün zerrede ancak o nümayan


    <!--T:14-->
    Bir nur ki verir kalplere hem aşk ile iman
    Bir nur ki verir kalplere hem aşk ile iman


    <!--T:15-->
    Bir nur ki eğer olmasa ol nur hele bir an
    Bir nur ki eğer olmasa ol nur hele bir an


    <!--T:16-->
    Baştan başa zulmette kalır hem de bu ekvan
    Baştan başa zulmette kalır hem de bu ekvan


    <!--T:17-->
    Bir nur ki değil öyle muhat hem dahi mahsur
    Bir nur ki değil öyle muhat hem dahi mahsur


    <!--T:18-->
    Bir nur ki eder kalbi de pür-nur, çeşmi de pür-nur
    Bir nur ki eder kalbi de pür-nur, çeşmi de pür-nur


    <!--T:19-->
    Bir lem’adır ândan şu büyük şems ve kamerler
    Bir lem’adır ândan şu büyük şems ve kamerler


    <!--T:20-->
    Hep işte o nurdan bu acayip koca âlem
    Hep işte o nurdan bu acayip koca âlem


    <!--T:21-->
    Halk oldu o nurdan yine cennetle cehennem
    Halk oldu o nurdan yine cennetle cehennem


    <!--T:22-->
    Şek yok ki o nurdur okunan Hazret-i Kur’an
    Şek yok ki o nurdur okunan Hazret-i Kur’an


    <!--T:23-->
    Ol nur-u ezel hem sebeb-i hilkat-i insan
    Ol nur-u ezel hem sebeb-i hilkat-i insan


    <!--T:24-->
    Her şeye odur mebde ve asıl ve esas hem
    Her şeye odur mebde ve asıl ve esas hem


    <!--T:25-->
    Ondan görünür nev-i beşer böyle mükerrem
    Ondan görünür nev-i beşer böyle mükerrem


    <!--T:26-->
    Bir zerre değil, bahr-i muhit o bahr-i münirden
    Bir zerre değil, bahr-i muhit o bahr-i münirden


    <!--T:27-->
    Hem nasıl beşer hiç kalıyor hepsi de birden
    Hem nasıl beşer hiç kalıyor hepsi de birden


    <!--T:28-->
    Şek yok ki cihan, katre-i nurundan o nurun
    Şek yok ki cihan, katre-i nurundan o nurun


    <!--T:29-->
    Şek yok ki bu can, zerre-i nurundan o nurun
    Şek yok ki bu can, zerre-i nurundan o nurun


    <!--T:30-->
    Sönsün diye üflense o, derya gibi kaynar
    Sönsün diye üflense o, derya gibi kaynar


    <!--T:31-->
    Söndürmeye hem kimde aceb zerre mecal var
    Söndürmeye hem kimde aceb zerre mecal var


    <!--T:32-->
    Söndürmeye kalkmıştı asırlar dolu küffar
    Söndürmeye kalkmıştı asırlar dolu küffar


    <!--T:33-->
    Kahreyledi her hepsini ol Hazret-i Kahhar
    Kahreyledi her hepsini ol Hazret-i Kahhar


    <!--T:34-->
    Hep sönmüş asırlar, yanıyor sönmeden ol
    Hep sönmüş asırlar, yanıyor sönmeden ol


    <!--T:35-->
    Tarihe sorun, kimdir o nur hem kim imiş menfur
    Tarihe sorun, kimdir o nur hem kim imiş menfur


    <!--T:36-->
    Alnında yanan nur-u Muhammed’di Halil’in
    Alnında yanan nur-u Muhammed’di Halil’in


    <!--T:37-->
    Yetmezdi gücü, bakmaya her çeşm-i alîlin
    Yetmezdi gücü, bakmaya her çeşm-i alîlin


    <!--T:38-->
    Görseydi Resul’ün o güzel nurunu, Nemrut
    Görseydi Resul’ün o güzel nurunu, Nemrut


    <!--T:39-->
    Yakmazdı o dem, nârını ol kâfir-i matrud
    Yakmazdı o dem, nârını ol kâfir-i matrud


    <!--T:40-->
    Bir sivrisinek öldürüyor o şah-ı cihanı (!)
    Bir sivrisinek öldürüyor o şah-ı cihanı (!)


    <!--T:41-->
    Atmıştı Halil’i ateşe çünkü o cani
    Atmıştı Halil’i ateşe çünkü o cani


    <!--T:42-->
    Bir perde açıp söyledi Hak gizli kelâmdan
    Bir perde açıp söyledi Hak gizli kelâmdan


    <!--T:43-->
    Ol ateşe bahseyledi hem berd ü selâmdan
    Ol ateşe bahseyledi hem berd ü selâmdan


    <!--T:44-->
    “Dostum ve resulüm yüce İbrahim’i ey nâr
    “Dostum ve resulüm yüce İbrahim’i ey nâr


    <!--T:45-->
    At âdetini, yakma bugün, sen onu zinhar!”
    At âdetini, yakma bugün, sen onu zinhar!”


    <!--T:46-->
    Bir gizli hitap geldi de ol dem yine Hak’tan
    Bir gizli hitap geldi de ol dem yine Hak’tan


    <!--T:47-->
    Bir abd-i mükerrem dahi kurtuldu bıçaktan
    Bir abd-i mükerrem dahi kurtuldu bıçaktan


    <!--T:48-->
    Ol nurdan için Yunus’u hıfzeyledi ol hut
    Ol nurdan için Yunus’u hıfzeyledi ol hut


    <!--T:49-->
    Ol nur ile kahreyledi hem kavmini ol Lût
    Ol nur ile kahreyledi hem kavmini ol Lût


    <!--T:50-->
    Ol hüsn-ü cemal, eyledi âlemleri hayran
    Ol hüsn-ü cemal, eyledi âlemleri hayran


    <!--T:51-->
    Nerden onu bulmuş, acaba Yusuf-u Ken’an
    Nerden onu bulmuş, acaba Yusuf-u Ken’an


    <!--T:52-->
    Hikmet nedir, ol dertlere sabreyledi Eyyüb
    Hikmet nedir, ol dertlere sabreyledi Eyyüb


    <!--T:53-->
    Hem sırrı nedir, Yusuf için ağladı Yakub
    Hem sırrı nedir, Yusuf için ağladı Yakub


    <!--T:54-->
    Öldükçe dirildikçe neden duymadı bir his
    Öldükçe dirildikçe neden duymadı bir his


    <!--T:55-->
    Ol namlı nebi, şanlı şehit Hazret-i Cercis
    Ol namlı nebi, şanlı şehit Hazret-i Cercis


    <!--T:56-->
    Hasretle neden ağladılar Âdem ve Havva
    Hasretle neden ağladılar Âdem ve Havva


    <!--T:57-->
    Kimdendi bu yıllarca süren koskoca dava
    Kimdendi bu yıllarca süren koskoca dava


    <!--T:58-->
    Hem âh, neden terk edilip ravza-i cennet
    Hem âh, neden terk edilip ravza-i cennet


    <!--T:59-->
    Bir dâr-ı karar oldu neden âlem-i mihnet
    Bir dâr-ı karar oldu neden âlem-i mihnet


    <!--T:60-->
    Nur şehri olan Tûr’da o dem Hazret-i Musa
    Nur şehri olan Tûr’da o dem Hazret-i Musa


    <!--T:61-->
    Esrar-ı kelâm hep çözülüp buldu tecella
    Esrar-ı kelâm hep çözülüp buldu tecella


    <!--T:62-->
    Bir parça Zebur’dan okusa Hazret-i Davud
    Bir parça Zebur’dan okusa Hazret-i Davud


    <!--T:63-->
    Başlardı hemen sanki büyük mahşer-i mev’ûd
    Başlardı hemen sanki büyük mahşer-i mev’ûd


    <!--T:64-->
    Bilmem ki neden, hep işiten âh, diye inler
    Bilmem ki neden, hep işiten âh, diye inler


    <!--T:65-->
    Bilmem ki neden, yel ve sular hep onu dinler
    Bilmem ki neden, yel ve sular hep onu dinler


    <!--T:66-->
    Mahluku bütün kendine râm etti Süleyman
    Mahluku bütün kendine râm etti Süleyman


    <!--T:67-->
    Nerdendi bu kuvvet, ona kimdendi bu ferman
    Nerdendi bu kuvvet, ona kimdendi bu ferman


    <!--T:68-->
    Yellerle uçan şanlı büyük taht-ı mukaddes
    Yellerle uçan şanlı büyük taht-ı mukaddes


    <!--T:69-->
    Esrar-ı ezelden o da duymuş yine bir ses
    Esrar-ı ezelden o da duymuş yine bir ses


    <!--T:70-->
    Ol hangi acib sır ki çıkar göklere İsa
    Ol hangi acib sır ki çıkar göklere İsa


    <!--T:71-->
    Kimdir çekilen çarmıha, kimdir yine Yuda
    Kimdir çekilen çarmıha, kimdir yine Yuda


    <!--T:72-->
    Nur derdi için tahtını terk eyledi Edhem
    Nur derdi için tahtını terk eyledi Edhem


    <!--T:73-->
    Bir başkasının tahtı olur derdine merhem
    Bir başkasının tahtı olur derdine merhem


    <!--T:74-->
    Çok şahs-ı veli, nur ile hem etti kanaat
    Çok şahs-ı veli, nur ile hem etti kanaat


    <!--T:75-->
    Çok şahs-ı denî, nur ile hem buldu keramet
    Çok şahs-ı denî, nur ile hem buldu keramet


    <!--T:76-->
    Her hepsi de pervanesi, üftadesi nurun
    Her hepsi de pervanesi, üftadesi nurun


    <!--T:77-->
    Her hepsi muamma, gücü yetmez bu şuurun
    Her hepsi muamma, gücü yetmez bu şuurun


    <!--T:78-->
    Fillerle varıp Kâbe’ye hem Ebrehe zalim
    Fillerle varıp Kâbe’ye hem Ebrehe zalim


    <!--T:79-->
    İsterdi ki yapsın nice bin türlü mezalim
    İsterdi ki yapsın nice bin türlü mezalim


    <!--T:80-->
    İsterdi ki o beyt yıkılıp şöhreti sönsün
    İsterdi ki o beyt yıkılıp şöhreti sönsün


    <!--T:81-->
    Halk Kâbe’yi terk ederek kiliseye dönsün
    Halk Kâbe’yi terk ederek kiliseye dönsün


    <!--T:82-->
    İsterdi ki çeksin doğacak nura bir set
    İsterdi ki çeksin doğacak nura bir set


    <!--T:83-->
    Hem doğmadan ölsün diye Mahbub-u Müebbed
    Hem doğmadan ölsün diye Mahbub-u Müebbed


    <!--T:84-->
    Günlerce gidip Kâbe’ye hem yaklaşan ordu
    Günlerce gidip Kâbe’ye hem yaklaşan ordu


    <!--T:85-->
    Birdenbire bir tehlike sezmiş gibi durdu
    Birdenbire bir tehlike sezmiş gibi durdu


    <!--T:86-->
    Süratle gelip bir sürü kuş, semt-i bahirden
    Süratle gelip bir sürü kuş, semt-i bahirden


    <!--T:87-->
    Taş harbine başlar pek acib hepsi birden
    Taş harbine başlar pek acib hepsi birden


    <!--T:88-->
    İndikçe havadan o muamma gibi taşlar
    İndikçe havadan o muamma gibi taşlar


    <!--T:89-->
    Cansız yıkılıp yerlere yatmış nice başlar
    Cansız yıkılıp yerlere yatmış nice başlar


    <!--T:90-->
    Şahıyla beraber kocaman orduyu Mevla
    Şahıyla beraber kocaman orduyu Mevla


    <!--T:91-->
    Olsun diye Mahbub’a nişan, eyledi mevta
    Olsun diye Mahbub’a nişan, eyledi mevta


    <!--T:92-->
    Hem kavm-i Kureyş, söndürelim derken o nuru
    Hem kavm-i Kureyş, söndürelim derken o nuru


    <!--T:93-->
    Erkek ve kadın, cümlesinin kaçtı huzuru
    Erkek ve kadın, cümlesinin kaçtı huzuru


    <!--T:94-->
    Müşrik ve muvahhid, iki fırka olup urban
    Müşrik ve muvahhid, iki fırka olup urban


    <!--T:95-->
    Yıllarca dökülmüş yine kan üstüne bir kan
    Yıllarca dökülmüş yine kan üstüne bir kan


    <!--T:96-->
    Şakk etti kamer, Fahr-i Beşer, ol yüce Server
    Şakk etti kamer, Fahr-i Beşer, ol yüce Server


    <!--T:97-->
    Her yerde ve her anda onun nuru muzaffer
    Her yerde ve her anda onun nuru muzaffer


    <!--T:98-->
    Kur’an’dı kavli, nurdu yolu, ümmeti mutlu
    Kur’an’dı kavli, nurdu yolu, ümmeti mutlu


    <!--T:99-->
    Ümmet olanın kalbi bütün nur ile doldu
    Ümmet olanın kalbi bütün nur ile doldu


    <!--T:100-->
    Çekmezdi keder, ol sözü cevher, özü kevser
    Çekmezdi keder, ol sözü cevher, özü kevser


    <!--T:101-->
    Ol Sure-i Kevser, dedi a’dasına “ebter!”
    Ol Sure-i Kevser, dedi a’dasına “ebter!”


    <!--T:102-->
    Ol Şems-i Ezel’den kaçınan ol kuru başlar
    Ol Şems-i Ezel’den kaçınan ol kuru başlar


    <!--T:103-->
    Gayya-i cehennemde bütün yakmış ateşler
    Gayya-i cehennemde bütün yakmış ateşler


    <!--T:104-->
    Bitmişti nefes, çıkmadı ses, bıktı da herkes
    Bitmişti nefes, çıkmadı ses, bıktı da herkes


    <!--T:105-->
    Ol nura varıp baş eğerek hem dediler pes
    Ol nura varıp baş eğerek hem dediler pes


    <!--T:106-->
    İdraki olan kafile ayrıldı Kureyş’ten
    İdraki olan kafile ayrıldı Kureyş’ten


    <!--T:107-->
    Feyz almak için doğmuş olan şanlı güneşten
    Feyz almak için doğmuş olan şanlı güneşten


    <!--T:108-->
    Ol kevser-i Ahmed’den içip her biri tas tas
    Ol kevser-i Ahmed’den içip her biri tas tas


    <!--T:109-->
    Olmuştu o gün sanki mücella birer elmas
    Olmuştu o gün sanki mücella birer elmas


    <!--T:110-->
    Ol başlara taç, derde ilaç, mürşid-i âlem
    Ol başlara taç, derde ilaç, mürşid-i âlem


    <!--T:111-->
    Eylerdi nazar bunlara nuruyla demâdem
    Eylerdi nazar bunlara nuruyla demâdem


    <!--T:112-->
    Bunlardı o a’dayı boğan bir alay arslan
    Bunlardı o a’dayı boğan bir alay arslan


    <!--T:113-->
    Hak uğruna, nur uğruna olmuş çoğu kurban
    Hak uğruna, nur uğruna olmuş çoğu kurban


    <!--T:114-->
    Bunlardan o gün ehl-i nifak cümle kaçardı
    Bunlardan o gün ehl-i nifak cümle kaçardı


    <!--T:115-->
    Müşrik ise ol aklı anın kalmaz uçardı
    Müşrik ise ol aklı anın kalmaz uçardı


    <!--T:116-->
    Bunlardı o Peygamberin ashabı ve âli
    Bunlardı o Peygamberin ashabı ve âli


    <!--T:117-->
    Dünyada ve ukbada da hem şanları âlî
    Dünyada ve ukbada da hem şanları âlî


    <!--T:118-->
    Tavsif ediyor bunları hep şöylece Kur’an:
    Tavsif ediyor bunları hep şöylece Kur’an:


    <!--T:119-->
    Sulh vakti koyun, kavgada kükrek birer arslan
    Sulh vakti koyun, kavgada kükrek birer arslan


    <!--T:120-->
    Hep yüzleri pâk, sözleri hak, yolları haktı
    Hep yüzleri pâk, sözleri hak, yolları haktı


    <!--T:121-->
    Merkepleri yeller gibi Düldül’dü, Burak’tı
    Merkepleri yeller gibi Düldül’dü, Burak’tı


    <!--T:122-->
    Bir cezbe-i “Yâ Hay!” ile seller gibi aktı
    Bir cezbe-i “Yâ Hay!” ile seller gibi aktı


    <!--T:123-->
    A’daya varıp her biri şimşek gibi çaktı
    A’daya varıp her biri şimşek gibi çaktı


    <!--T:124-->
    Bunlardı o gün halka-i tevhidi kuranlar
    Bunlardı o gün halka-i tevhidi kuranlar


    <!--T:125-->
    Bunlardı o gün baltalayıp küfrü kıranlar
    Bunlardı o gün baltalayıp küfrü kıranlar


    <!--T:126-->
    Bunlardı mübarek yüce cemiyet-i şûra
    Bunlardı mübarek yüce cemiyet-i şûra


    <!--T:127-->
    Bunlardı o nurdan dizilen halka-i kübra
    Bunlardı o nurdan dizilen halka-i kübra


    <!--T:128-->
    Bunlardı alan Suriye, Irak, ülke-i Kisra
    Bunlardı alan Suriye, Irak, ülke-i Kisra


    <!--T:129-->
    Bunlarla ziyadar o karanlık koca sahra
    Bunlarla ziyadar o karanlık koca sahra


    <!--T:130-->
    Bunlardı veren hasta, alîl gözlere bir fer
    Bunlardı veren hasta, alîl gözlere bir fer


    <!--T:131-->
    Bunlardı o tarihe geçen şanlı gazanfer
    Bunlardı o tarihe geçen şanlı gazanfer


    <!--T:132-->
    Her hepsi de bir zerre-i nuru o Habib’in
    Her hepsi de bir zerre-i nuru o Habib’in


    <!--T:133-->
    Her an görünür gözlere ondan nice yüz bin
    Her an görünür gözlere ondan nice yüz bin


    <!--T:134-->
    Nur altına girmiş bulunan türlü cemaat
    Nur altına girmiş bulunan türlü cemaat


    <!--T:135-->
    Hem buldu beka hem de bütün gördü adalet
    Hem buldu beka hem de bütün gördü adalet


    <!--T:136-->
    Ecdad-ı izamın o büyük ruhları küskün
    Ecdad-ı izamın o büyük ruhları küskün


    <!--T:137-->
    Zira ne küfürler okunur onlara her gün
    Zira ne küfürler okunur onlara her gün


    <!--T:138-->
    Yağmıştı o gün âh ne kederler ne elemler
    Yağmıştı o gün âh ne kederler ne elemler


    <!--T:139-->
    Âciz onu hep yazmaya, eller ve kalemler
    Âciz onu hep yazmaya, eller ve kalemler


    <!--T:140-->
    Binlerce yetimin yıkılan kalbini sen yap
    Binlerce yetimin yıkılan kalbini sen yap


    <!--T:141-->
    Affet yeter artık, o Habib aşkına yâ Rab!
    Affet yeter artık, o Habib aşkına yâ Rab!


    <!--T:142-->
    Derken yeter artık, bizi affet güzel Allah
    Derken yeter artık, bizi affet güzel Allah


    <!--T:143-->
    Sarsıldı cihan, öldü de bir gümgüme nâgâh
    Sarsıldı cihan, öldü de bir gümgüme nâgâh


    <!--T:144-->
    Buz parçası halinde bulut, bir yere düşmüş
    Buz parçası halinde bulut, bir yere düşmüş


    <!--T:145-->
    Erkek ve kadın hepsi de ol semte üşüşmüş
    Erkek ve kadın hepsi de ol semte üşüşmüş


    <!--T:146-->
    Ol nurdan gelen Risalei’n-Nur
    Ol nurdan gelen Risalei’n-Nur


    <!--T:147-->
    Hallak-ı Rahîm eyledi mahlukunu mesrur
    Hallak-ı Rahîm eyledi mahlukunu mesrur


    <!--T:148-->
    Zulmet dağılıp başladı bir yepyeni gündüz
    Zulmet dağılıp başladı bir yepyeni gündüz


    <!--T:149-->
    Bir neşe duyup sustu biraz ağlayan o göz
    Bir neşe duyup sustu biraz ağlayan o göz


    <!--T:150-->
    Bir dem bile düşmezken onun âhı dilinden
    Bir dem bile düşmezken onun âhı dilinden


    <!--T:151-->
    Kurtuldu, yazık dertli beşer derdin elinden
    Kurtuldu, yazık dertli beşer derdin elinden


    <!--T:152-->
    Ol taze güneş, ülkeye serptikçe ışıklar
    Ol taze güneş, ülkeye serptikçe ışıklar


    <!--T:153-->
    Hep şâd olacak, şevk bulacak kalbi kırıklar
    Hep şâd olacak, şevk bulacak kalbi kırıklar


    <!--T:154-->
    Her kalbe sürur, her göze nur doldu bu günden
    Her kalbe sürur, her göze nur doldu bu günden


    <!--T:155-->
    Bir müjde verir sanki o bir şanlı düğünden
    Bir müjde verir sanki o bir şanlı düğünden


    <!--T:156-->
    Arz eyleyelim ol yüce Allah’a şükürler
    Arz eyleyelim ol yüce Allah’a şükürler


    <!--T:157-->
    Kalkar bu kahr u cehl ve dalal, şirk ve küfürler
    Kalkar bu kahr u cehl ve dalal, şirk ve küfürler


    <!--T:158-->
    Ol nur-u hüda saldı ziya, kalbe safa hem
    Ol nur-u hüda saldı ziya, kalbe safa hem


    <!--T:159-->
    Gösterdi beka, göçtü fena, buldu vefa hem
    Gösterdi beka, göçtü fena, buldu vefa hem


    <!--T:160-->
    Çıkmıştı şakî, geldi nakî, gördü adâvet
    Çıkmıştı şakî, geldi nakî, gördü adâvet


    <!--T:161-->
    Eylerdi nefiy, oldu hafî nur-u hidayet
    Eylerdi nefiy, oldu hafî nur-u hidayet


    <!--T:162-->
    Allah’a şükür, kalkmada hep cümle karanlık
    Allah’a şükür, kalkmada hep cümle karanlık


    <!--T:163-->
    Allah’a şükür, dolmada hep kalbe ferahlık
    Allah’a şükür, dolmada hep kalbe ferahlık


    <!--T:164-->
    Allah’a şükür, işte bugün perde açıldı
    Allah’a şükür, işte bugün perde açıldı


    <!--T:165-->
    Âlemlere artık yine bir neşe saçıldı
    Âlemlere artık yine bir neşe saçıldı


    <!--T:166-->
    Artık bu sönük canlara can üfledi canan
    Artık bu sönük canlara can üfledi canan


    <!--T:167-->
    Artık bu gönül derdine ol eyledi derman
    Artık bu gönül derdine ol eyledi derman


    <!--T:168-->
    Bir fasl-ı bahar başladı illerde bu günden
    Bir fasl-ı bahar başladı illerde bu günden


    <!--T:169-->
    Bir sohbet-i gül başladı dillerde bu günden
    Bir sohbet-i gül başladı dillerde bu günden


    <!--T:170-->
    Benden bana ben gitmek için Risale-i Nur diye koştum
    Benden bana ben gitmek için Risale-i Nur diye koştum


    <!--T:171-->
    Nur derdine düştüm de denizler gibi coştum
    Nur derdine düştüm de denizler gibi coştum


    <!--T:172-->
    Bir zerrecik olsun bulayım der de ararken
    Bir zerrecik olsun bulayım der de ararken


    <!--T:173-->
    Düştüm yine derya gibi bir nura bugün ben
    Düştüm yine derya gibi bir nura bugün ben


    <!--T:174-->
    Verdim ona ben gönlümü baştan başa artık
    Verdim ona ben gönlümü baştan başa artık


    <!--T:175-->
    Maşukum odur şimdi benim, ben ona âşık
    Maşukum odur şimdi benim, ben ona âşık


    <!--T:176-->
    Ol nur-u ezel hem kararan kalplere lâyık
    Ol nur-u ezel hem kararan kalplere lâyık


    <!--T:177-->
    Ol nurdan alır feyzini hem cümle halâyık
    Ol nurdan alır feyzini hem cümle halâyık


    <!--T:178-->
    Kahreyledi ol zulmeti Risale-i Nur’a akanlar
    Kahreyledi ol zulmeti Risale-i Nur’a akanlar


    <!--T:179-->
    Nur kahrına uğrar, ona hasmane bakanlar
    Nur kahrına uğrar, ona hasmane bakanlar


    <!--T:180-->
    Küfrün bütün alayı hücum etse de ey nur
    Küfrün bütün alayı hücum etse de ey nur


    <!--T:181-->
    Etmez seni dûr, kendi olur belki de makhur
    Etmez seni dûr, kendi olur belki de makhur


    <!--T:182-->
    Sensin yine hazır, yine sensin bize nâzır
    Sensin yine hazır, yine sensin bize nâzır


    <!--T:183-->
    Ey nur-u Rahîm, ey ebedî bir cilve-i kudret-i Fâtır
    Ey nur-u Rahîm, ey ebedî bir cilve-i kudret-i Fâtır


    <!--T:184-->
    Bir neşe duyurdun imanla sırr-ı ezelden
    Bir neşe duyurdun imanla sırr-ı ezelden


    <!--T:185-->
    Bir müjde getirdin bize ol namlı güzelden
    Bir müjde getirdin bize ol namlı güzelden


    <!--T:186-->
    Mademki içirdin bize ol âb-ı hayattan
    Mademki içirdin bize ol âb-ı hayattan


    <!--T:187-->
    Bir zerre kadar kalmadı havf şimdi memattan
    Bir zerre kadar kalmadı havf şimdi memattan


    <!--T:188-->
    Hasret yaşadık nuruna yıllarca bütün biz
    Hasret yaşadık nuruna yıllarca bütün biz


    <!--T:189-->
    Masum ve alîl, türlü bela çekti sebepsiz
    Masum ve alîl, türlü bela çekti sebepsiz


    <!--T:190-->
    Yıllarca akan, kan dolu gözyaşları dinsin
    Yıllarca akan, kan dolu gözyaşları dinsin


    <!--T:191-->
    Zalim yere batsın, o zulüm bir yere sinsin
    Zalim yere batsın, o zulüm bir yere sinsin


    <!--T:192-->
    Yıllarca, asırlarca bu nurun yine yansın
    Yıllarca, asırlarca bu nurun yine yansın


    <!--T:193-->
    Öksüz ve yetim, dul ve alîl hepsi de kansın
    Öksüz ve yetim, dul ve alîl hepsi de kansın


    <!--T:194-->
    Ey nur gülü, nur çehreni öpsem dudağından
    Ey nur gülü, nur çehreni öpsem dudağından


    <!--T:195-->
    Kalp bahçesinin kalbine diksem budağından
    Kalp bahçesinin kalbine diksem budağından


    <!--T:196-->
    Her dem kokarak hem o güzel rayihasından
    Her dem kokarak hem o güzel rayihasından


    <!--T:197-->
    Çıksam yine ben âlem-i fâni tasasından
    Çıksam yine ben âlem-i fâni tasasından


    <!--T:198-->
    Nur güllerin açsın, yine miskler gibi tütsün
    Nur güllerin açsın, yine miskler gibi tütsün


    <!--T:199-->
    Sinemde bu can bülbülü tevhid ile ötsün
    Sinemde bu can bülbülü tevhid ile ötsün


    <!--T:200-->
    Sensin bize bir neşe veren ol gül-ü hâlis
    Sensin bize bir neşe veren ol gül-ü hâlis


    <!--T:201-->
    Sensin bize hem cümleden a’lâ, dahi muhlis
    Sensin bize hem cümleden a’lâ, dahi muhlis


    <!--T:202-->
    Ey Nur-u Risalet’ten gelen bir bürhan-ı Kur’an
    Ey Nur-u Risalet’ten gelen bir bürhan-ı Kur’an


    <!--T:203-->
    Ey sırr-ı Furkan’dan çıkan hüccet-i iman
    Ey sırr-ı Furkan’dan çıkan hüccet-i iman


    <!--T:204-->
    Sendin bize matlub, yine sendin bize mev’ûd
    Sendin bize matlub, yine sendin bize mev’ûd


    <!--T:205-->
    Sayende bugün herkes olur zinde ve mesud
    Sayende bugün herkes olur zinde ve mesud


    <!--T:206-->
    Her an seni bekler ve sayıklardı bu dünya
    Her an seni bekler ve sayıklardı bu dünya


    <!--T:207-->
    Hak kendini gösterdi, bugün bitti o rüya
    Hak kendini gösterdi, bugün bitti o rüya


    <!--T:208-->
    Bin üç yüz senedir toprağa dönmüş nice milyar
    Bin üç yüz senedir toprağa dönmüş nice milyar


    <!--T:209-->
    Mü’min ve muvahhid seni gözlerdi hep ey yâr
    Mü’min ve muvahhid seni gözlerdi hep ey yâr


    <!--T:210-->
    Her hepsi de senden yana söylerdi kelâmı
    Her hepsi de senden yana söylerdi kelâmı


    <!--T:211-->
    Her hepsi de her an sana eylerdi selâmı
    Her hepsi de her an sana eylerdi selâmı


    <!--T:212-->
    Yüzlerce senet hem nice yüzlerce işaret
    Yüzlerce senet hem nice yüzlerce işaret


    <!--T:213-->
    Eyler bu mukaddes koca davaya şehadet
    Eyler bu mukaddes koca davaya şehadet


    <!--T:214-->
    En başta gelen şahid-i adl Hazret-i Kur’an
    En başta gelen şahid-i adl Hazret-i Kur’an


    <!--T:215-->
    Göstermiş ayânen otuz üç yerde o bürhan
    Göstermiş ayânen otuz üç yerde o bürhan


    <!--T:216-->
    يَا مُد۟رِكًا nin kalbine gömmüş Esedullah
    يَا مُد۟رِكًا nin kalbine gömmüş Esedullah


    <!--T:217-->
    Çok sır ki bilenler oluyor hep sana âgâh
    Çok sır ki bilenler oluyor hep sana âgâh


    <!--T:218-->
    كُن۟ قَادِرِىَّ ال۟وَق۟تِ demiş ol Pîr-i Muazzam
    كُن۟ قَادِرِىَّ ال۟وَق۟تِ demiş ol Pîr-i Muazzam


    <!--T:219-->
    Binlerce veli hem yine yapmış buna bin zam
    Binlerce veli hem yine yapmış buna bin zam


    <!--T:220-->
    Mu’cizdir o söz, haktır o öz, görmedi her göz
    Mu’cizdir o söz, haktır o öz, görmedi her göz


    <!--T:221-->
    Artık bu muammaları gel sen bize bir çöz
    Artık bu muammaları gel sen bize bir çöz


    <!--T:222-->
    Altıncı Söz’ün aldı bütün fiil ü sıfâtı
    Altıncı Söz’ün aldı bütün fiil ü sıfâtı


    <!--T:223-->
    Verdim de arındım ona hem zat u hayatı
    Verdim de arındım ona hem zat u hayatı


    <!--T:224-->
    Müflis ve fakir bekliyordum şimdi kapında
    Müflis ve fakir bekliyordum şimdi kapında


    <!--T:225-->
    Tevhide eriştir beni, gel varını sun da
    Tevhide eriştir beni, gel varını sun da


    <!--T:226-->
    Ben ben diye yazdımsa da sensin yine ol ben
    Ben ben diye yazdımsa da sensin yine ol ben


    <!--T:227-->
    Hiçten ne çıkar hem bana benlik yine senden
    Hiçten ne çıkar hem bana benlik yine senden


    <!--T:228-->
    Nur aşkına, Hak aşkına, dost aşkına ey nur
    Nur aşkına, Hak aşkına, dost aşkına ey nur


    <!--T:229-->
    Nurunla ve sırrınla bugün kıl bizi mesrur
    Nurunla ve sırrınla bugün kıl bizi mesrur


    <!--T:230-->
    Ey nur-u Ezel’den gelen nur-u Muhammed (asm)
    Ey nur-u Ezel’den gelen nur-u Muhammed (asm)


    <!--T:231-->
    Ey sırr-ı imandan gelen nur-u müebbed
    Ey sırr-ı imandan gelen nur-u müebbed


    <!--T:232-->
    Binlerce yetimin duyulan âhını bir kes
    Binlerce yetimin duyulan âhını bir kes


    <!--T:233-->
    Sarsar o büyük arşı da vallah bu çıkan ses
    Sarsar o büyük arşı da vallah bu çıkan ses


    <!--T:234-->
    Vallah cemilsin, yeter artık bu celalin
    Vallah cemilsin, yeter artık bu celalin


    <!--T:235-->
    Göster bize ey nur-u Muhammed, bir kere cemalin
    Göster bize ey nur-u Muhammed, bir kere cemalin


    <!--T:236-->
    Emmare olan nefsimizin emrine uyduk
    Emmare olan nefsimizin emrine uyduk


    <!--T:237-->
    Mahbubuna uyduk, hepimiz ümmeti olduk
    Mahbubuna uyduk, hepimiz ümmeti olduk


    <!--T:238-->
    Ver bizlere sen nur ile îkan, yine ey nur-u Kur’an
    Ver bizlere sen nur ile îkan, yine ey nur-u Kur’an


    <!--T:239-->
    Saç nurunu hem feyzini her an, yine ey nur-u iman
    Saç nurunu hem feyzini her an, yine ey nur-u iman


    <!--T:240-->
    Hep isteğimiz aşk ile iman, yine ey nur-u İlahî
    Hep isteğimiz aşk ile iman, yine ey nur-u İlahî


    <!--T:241-->
    Rahm et, bizi gark etmeye tufan, yine ey nur-u Rahmanî
    Rahm et, bizi gark etmeye tufan, yine ey nur-u Rahmanî


    <!--T:242-->
    Her yerde okunsun da bu Kur’an, yine ey nur-u Sübhanî
    Her yerde okunsun da bu Kur’an, yine ey nur-u Sübhanî


    <!--T:243-->
    Ağlatma yeter, et bizi handan, yine ey nur-u Rabbanî
    Ağlatma yeter, et bizi handan, yine ey nur-u Rabbanî


    <!--T:244-->
    Sen nur-u Bedî’, nur-u Rahîm’sin bize lütfet
    Sen nur-u Bedî’, nur-u Rahîm’sin bize lütfet


    <!--T:245-->
    Ol ravza-i pâk-i Ahmed’i (asm) göster bize himmet et
    Ol ravza-i pâk-i Ahmed’i (asm) göster bize himmet et


    <!--T:246-->
    Artık olalım hep ona kurban, yine ey nur-u Samedanî
    Artık olalım hep ona kurban, yine ey nur-u Samedanî


    <!--T:247-->
    Tâ haşre kadar cennet-i canan, yine ey nur-u imanî
    Tâ haşre kadar cennet-i canan, yine ey nur-u imanî


    <!--T:248-->
    İslâm’a zafer ver, bizi kurtar, bizi güldür
    İslâm’a zafer ver, bizi kurtar, bizi güldür


    <!--T:249-->
    A’damızı et hâk ile yeksan, yine ey nur-u Furkanî
    A’damızı et hâk ile yeksan, yine ey nur-u Furkanî


    <!--T:250-->
    Her belde-i İslâm ile olsun bu yeşil yurt
    Her belde-i İslâm ile olsun bu yeşil yurt


    <!--T:251-->
    Ol Fahr-i Cihan, Âl-i Abâ hakkı için yâ Rab
    Ol Fahr-i Cihan, Âl-i Abâ hakkı için yâ Rab


    Hıfzet bizi âfat u beladan, yâ Nure’l-Envar, bihakkı ismi-
    <!--T:252-->
     
    Hıfzet bizi âfat u beladan, yâ Nure’l-Envar, bihakkı ismike’n-Nur!
    ke’n-Nur!
    ''
     
    Âciz, bîçare talebeniz
    Âciz, bîçare talebeniz


    <!--T:253-->
    '''Hasan Feyzi'''
    '''Hasan Feyzi'''


    <!--T:254-->
    (rahmetullahi aleyh)
    (rahmetullahi aleyh)


    <nowiki>*</nowiki> * *
    <!--T:255-->
    ------
    <center> [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 71. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 73. Mektup]] </center>
    ------
     
    </translate>

    10.05, 25 Kasım 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

    Diğer diller:
    • Türkçe


    بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

    يُرٖيدُونَ لِيُط۟فِؤُا نُورَ اللّٰهِ بِاَف۟وَاهِهِم۟ وَاللّٰهُ مُتِمُّ نُورِهٖ وَلَو۟ كَرِهَ ال۟كَافِرُونَ

    Ahmed yaratılmış o büyük nur-u Ehad’den

    Her zerrede nurdur o, ezelden hem ebedden

    Bir nur ki odur hem yüce hem lâyetenahî

    Ol Fahr-i Cihan Hazret-i Mahbub-u İlahî

    Parlattı cihanı bu güzel nur-u Muhammed (asm)

    Halk olmasa olmaz idi bir zerre ve bir fert

    Ol nuru ânın her yeri her zerreyi sarmış

    Baştan başa her dem bu kesif zulmeti yarmış

    Bir nur ki odur sade ve hem lâyetezelzel

    Ârî ve berî cümleden üstün ve mükemmel

    Bir nur ki bütün zerrede ancak o nümayan

    Bir nur ki verir kalplere hem aşk ile iman

    Bir nur ki eğer olmasa ol nur hele bir an

    Baştan başa zulmette kalır hem de bu ekvan

    Bir nur ki değil öyle muhat hem dahi mahsur

    Bir nur ki eder kalbi de pür-nur, çeşmi de pür-nur

    Bir lem’adır ândan şu büyük şems ve kamerler

    Hep işte o nurdan bu acayip koca âlem

    Halk oldu o nurdan yine cennetle cehennem

    Şek yok ki o nurdur okunan Hazret-i Kur’an

    Ol nur-u ezel hem sebeb-i hilkat-i insan

    Her şeye odur mebde ve asıl ve esas hem

    Ondan görünür nev-i beşer böyle mükerrem

    Bir zerre değil, bahr-i muhit o bahr-i münirden

    Hem nasıl beşer hiç kalıyor hepsi de birden

    Şek yok ki cihan, katre-i nurundan o nurun

    Şek yok ki bu can, zerre-i nurundan o nurun

    Sönsün diye üflense o, derya gibi kaynar

    Söndürmeye hem kimde aceb zerre mecal var

    Söndürmeye kalkmıştı asırlar dolu küffar

    Kahreyledi her hepsini ol Hazret-i Kahhar

    Hep sönmüş asırlar, yanıyor sönmeden ol

    Tarihe sorun, kimdir o nur hem kim imiş menfur

    Alnında yanan nur-u Muhammed’di Halil’in

    Yetmezdi gücü, bakmaya her çeşm-i alîlin

    Görseydi Resul’ün o güzel nurunu, Nemrut

    Yakmazdı o dem, nârını ol kâfir-i matrud

    Bir sivrisinek öldürüyor o şah-ı cihanı (!)

    Atmıştı Halil’i ateşe çünkü o cani

    Bir perde açıp söyledi Hak gizli kelâmdan

    Ol ateşe bahseyledi hem berd ü selâmdan

    “Dostum ve resulüm yüce İbrahim’i ey nâr

    At âdetini, yakma bugün, sen onu zinhar!”

    Bir gizli hitap geldi de ol dem yine Hak’tan

    Bir abd-i mükerrem dahi kurtuldu bıçaktan

    Ol nurdan için Yunus’u hıfzeyledi ol hut

    Ol nur ile kahreyledi hem kavmini ol Lût

    Ol hüsn-ü cemal, eyledi âlemleri hayran

    Nerden onu bulmuş, acaba Yusuf-u Ken’an

    Hikmet nedir, ol dertlere sabreyledi Eyyüb

    Hem sırrı nedir, Yusuf için ağladı Yakub

    Öldükçe dirildikçe neden duymadı bir his

    Ol namlı nebi, şanlı şehit Hazret-i Cercis

    Hasretle neden ağladılar Âdem ve Havva

    Kimdendi bu yıllarca süren koskoca dava

    Hem âh, neden terk edilip ravza-i cennet

    Bir dâr-ı karar oldu neden âlem-i mihnet

    Nur şehri olan Tûr’da o dem Hazret-i Musa

    Esrar-ı kelâm hep çözülüp buldu tecella

    Bir parça Zebur’dan okusa Hazret-i Davud

    Başlardı hemen sanki büyük mahşer-i mev’ûd

    Bilmem ki neden, hep işiten âh, diye inler

    Bilmem ki neden, yel ve sular hep onu dinler

    Mahluku bütün kendine râm etti Süleyman

    Nerdendi bu kuvvet, ona kimdendi bu ferman

    Yellerle uçan şanlı büyük taht-ı mukaddes

    Esrar-ı ezelden o da duymuş yine bir ses

    Ol hangi acib sır ki çıkar göklere İsa

    Kimdir çekilen çarmıha, kimdir yine Yuda

    Nur derdi için tahtını terk eyledi Edhem

    Bir başkasının tahtı olur derdine merhem

    Çok şahs-ı veli, nur ile hem etti kanaat

    Çok şahs-ı denî, nur ile hem buldu keramet

    Her hepsi de pervanesi, üftadesi nurun

    Her hepsi muamma, gücü yetmez bu şuurun

    Fillerle varıp Kâbe’ye hem Ebrehe zalim

    İsterdi ki yapsın nice bin türlü mezalim

    İsterdi ki o beyt yıkılıp şöhreti sönsün

    Halk Kâbe’yi terk ederek kiliseye dönsün

    İsterdi ki çeksin doğacak nura bir set

    Hem doğmadan ölsün diye Mahbub-u Müebbed

    Günlerce gidip Kâbe’ye hem yaklaşan ordu

    Birdenbire bir tehlike sezmiş gibi durdu

    Süratle gelip bir sürü kuş, semt-i bahirden

    Taş harbine başlar pek acib hepsi birden

    İndikçe havadan o muamma gibi taşlar

    Cansız yıkılıp yerlere yatmış nice başlar

    Şahıyla beraber kocaman orduyu Mevla

    Olsun diye Mahbub’a nişan, eyledi mevta

    Hem kavm-i Kureyş, söndürelim derken o nuru

    Erkek ve kadın, cümlesinin kaçtı huzuru

    Müşrik ve muvahhid, iki fırka olup urban

    Yıllarca dökülmüş yine kan üstüne bir kan

    Şakk etti kamer, Fahr-i Beşer, ol yüce Server

    Her yerde ve her anda onun nuru muzaffer

    Kur’an’dı kavli, nurdu yolu, ümmeti mutlu

    Ümmet olanın kalbi bütün nur ile doldu

    Çekmezdi keder, ol sözü cevher, özü kevser

    Ol Sure-i Kevser, dedi a’dasına “ebter!”

    Ol Şems-i Ezel’den kaçınan ol kuru başlar

    Gayya-i cehennemde bütün yakmış ateşler

    Bitmişti nefes, çıkmadı ses, bıktı da herkes

    Ol nura varıp baş eğerek hem dediler pes

    İdraki olan kafile ayrıldı Kureyş’ten

    Feyz almak için doğmuş olan şanlı güneşten

    Ol kevser-i Ahmed’den içip her biri tas tas

    Olmuştu o gün sanki mücella birer elmas

    Ol başlara taç, derde ilaç, mürşid-i âlem

    Eylerdi nazar bunlara nuruyla demâdem

    Bunlardı o a’dayı boğan bir alay arslan

    Hak uğruna, nur uğruna olmuş çoğu kurban

    Bunlardan o gün ehl-i nifak cümle kaçardı

    Müşrik ise ol aklı anın kalmaz uçardı

    Bunlardı o Peygamberin ashabı ve âli

    Dünyada ve ukbada da hem şanları âlî

    Tavsif ediyor bunları hep şöylece Kur’an:

    Sulh vakti koyun, kavgada kükrek birer arslan

    Hep yüzleri pâk, sözleri hak, yolları haktı

    Merkepleri yeller gibi Düldül’dü, Burak’tı

    Bir cezbe-i “Yâ Hay!” ile seller gibi aktı

    A’daya varıp her biri şimşek gibi çaktı

    Bunlardı o gün halka-i tevhidi kuranlar

    Bunlardı o gün baltalayıp küfrü kıranlar

    Bunlardı mübarek yüce cemiyet-i şûra

    Bunlardı o nurdan dizilen halka-i kübra

    Bunlardı alan Suriye, Irak, ülke-i Kisra

    Bunlarla ziyadar o karanlık koca sahra

    Bunlardı veren hasta, alîl gözlere bir fer

    Bunlardı o tarihe geçen şanlı gazanfer

    Her hepsi de bir zerre-i nuru o Habib’in

    Her an görünür gözlere ondan nice yüz bin

    Nur altına girmiş bulunan türlü cemaat

    Hem buldu beka hem de bütün gördü adalet

    Ecdad-ı izamın o büyük ruhları küskün

    Zira ne küfürler okunur onlara her gün

    Yağmıştı o gün âh ne kederler ne elemler

    Âciz onu hep yazmaya, eller ve kalemler

    Binlerce yetimin yıkılan kalbini sen yap

    Affet yeter artık, o Habib aşkına yâ Rab!

    Derken yeter artık, bizi affet güzel Allah

    Sarsıldı cihan, öldü de bir gümgüme nâgâh

    Buz parçası halinde bulut, bir yere düşmüş

    Erkek ve kadın hepsi de ol semte üşüşmüş

    Ol nurdan gelen Risalei’n-Nur

    Hallak-ı Rahîm eyledi mahlukunu mesrur

    Zulmet dağılıp başladı bir yepyeni gündüz

    Bir neşe duyup sustu biraz ağlayan o göz

    Bir dem bile düşmezken onun âhı dilinden

    Kurtuldu, yazık dertli beşer derdin elinden

    Ol taze güneş, ülkeye serptikçe ışıklar

    Hep şâd olacak, şevk bulacak kalbi kırıklar

    Her kalbe sürur, her göze nur doldu bu günden

    Bir müjde verir sanki o bir şanlı düğünden

    Arz eyleyelim ol yüce Allah’a şükürler

    Kalkar bu kahr u cehl ve dalal, şirk ve küfürler

    Ol nur-u hüda saldı ziya, kalbe safa hem

    Gösterdi beka, göçtü fena, buldu vefa hem

    Çıkmıştı şakî, geldi nakî, gördü adâvet

    Eylerdi nefiy, oldu hafî nur-u hidayet

    Allah’a şükür, kalkmada hep cümle karanlık

    Allah’a şükür, dolmada hep kalbe ferahlık

    Allah’a şükür, işte bugün perde açıldı

    Âlemlere artık yine bir neşe saçıldı

    Artık bu sönük canlara can üfledi canan

    Artık bu gönül derdine ol eyledi derman

    Bir fasl-ı bahar başladı illerde bu günden

    Bir sohbet-i gül başladı dillerde bu günden

    Benden bana ben gitmek için Risale-i Nur diye koştum

    Nur derdine düştüm de denizler gibi coştum

    Bir zerrecik olsun bulayım der de ararken

    Düştüm yine derya gibi bir nura bugün ben

    Verdim ona ben gönlümü baştan başa artık

    Maşukum odur şimdi benim, ben ona âşık

    Ol nur-u ezel hem kararan kalplere lâyık

    Ol nurdan alır feyzini hem cümle halâyık

    Kahreyledi ol zulmeti Risale-i Nur’a akanlar

    Nur kahrına uğrar, ona hasmane bakanlar

    Küfrün bütün alayı hücum etse de ey nur

    Etmez seni dûr, kendi olur belki de makhur

    Sensin yine hazır, yine sensin bize nâzır

    Ey nur-u Rahîm, ey ebedî bir cilve-i kudret-i Fâtır

    Bir neşe duyurdun imanla sırr-ı ezelden

    Bir müjde getirdin bize ol namlı güzelden

    Mademki içirdin bize ol âb-ı hayattan

    Bir zerre kadar kalmadı havf şimdi memattan

    Hasret yaşadık nuruna yıllarca bütün biz

    Masum ve alîl, türlü bela çekti sebepsiz

    Yıllarca akan, kan dolu gözyaşları dinsin

    Zalim yere batsın, o zulüm bir yere sinsin

    Yıllarca, asırlarca bu nurun yine yansın

    Öksüz ve yetim, dul ve alîl hepsi de kansın

    Ey nur gülü, nur çehreni öpsem dudağından

    Kalp bahçesinin kalbine diksem budağından

    Her dem kokarak hem o güzel rayihasından

    Çıksam yine ben âlem-i fâni tasasından

    Nur güllerin açsın, yine miskler gibi tütsün

    Sinemde bu can bülbülü tevhid ile ötsün

    Sensin bize bir neşe veren ol gül-ü hâlis

    Sensin bize hem cümleden a’lâ, dahi muhlis

    Ey Nur-u Risalet’ten gelen bir bürhan-ı Kur’an

    Ey sırr-ı Furkan’dan çıkan hüccet-i iman

    Sendin bize matlub, yine sendin bize mev’ûd

    Sayende bugün herkes olur zinde ve mesud

    Her an seni bekler ve sayıklardı bu dünya

    Hak kendini gösterdi, bugün bitti o rüya

    Bin üç yüz senedir toprağa dönmüş nice milyar

    Mü’min ve muvahhid seni gözlerdi hep ey yâr

    Her hepsi de senden yana söylerdi kelâmı

    Her hepsi de her an sana eylerdi selâmı

    Yüzlerce senet hem nice yüzlerce işaret

    Eyler bu mukaddes koca davaya şehadet

    En başta gelen şahid-i adl Hazret-i Kur’an

    Göstermiş ayânen otuz üç yerde o bürhan

    يَا مُد۟رِكًا nin kalbine gömmüş Esedullah

    Çok sır ki bilenler oluyor hep sana âgâh

    كُن۟ قَادِرِىَّ ال۟وَق۟تِ demiş ol Pîr-i Muazzam

    Binlerce veli hem yine yapmış buna bin zam

    Mu’cizdir o söz, haktır o öz, görmedi her göz

    Artık bu muammaları gel sen bize bir çöz

    Altıncı Söz’ün aldı bütün fiil ü sıfâtı

    Verdim de arındım ona hem zat u hayatı

    Müflis ve fakir bekliyordum şimdi kapında

    Tevhide eriştir beni, gel varını sun da

    Ben ben diye yazdımsa da sensin yine ol ben

    Hiçten ne çıkar hem bana benlik yine senden

    Nur aşkına, Hak aşkına, dost aşkına ey nur

    Nurunla ve sırrınla bugün kıl bizi mesrur

    Ey nur-u Ezel’den gelen nur-u Muhammed (asm)

    Ey sırr-ı imandan gelen nur-u müebbed

    Binlerce yetimin duyulan âhını bir kes

    Sarsar o büyük arşı da vallah bu çıkan ses

    Vallah cemilsin, yeter artık bu celalin

    Göster bize ey nur-u Muhammed, bir kere cemalin

    Emmare olan nefsimizin emrine uyduk

    Mahbubuna uyduk, hepimiz ümmeti olduk

    Ver bizlere sen nur ile îkan, yine ey nur-u Kur’an

    Saç nurunu hem feyzini her an, yine ey nur-u iman

    Hep isteğimiz aşk ile iman, yine ey nur-u İlahî

    Rahm et, bizi gark etmeye tufan, yine ey nur-u Rahmanî

    Her yerde okunsun da bu Kur’an, yine ey nur-u Sübhanî

    Ağlatma yeter, et bizi handan, yine ey nur-u Rabbanî

    Sen nur-u Bedî’, nur-u Rahîm’sin bize lütfet

    Ol ravza-i pâk-i Ahmed’i (asm) göster bize himmet et

    Artık olalım hep ona kurban, yine ey nur-u Samedanî

    Tâ haşre kadar cennet-i canan, yine ey nur-u imanî

    İslâm’a zafer ver, bizi kurtar, bizi güldür

    A’damızı et hâk ile yeksan, yine ey nur-u Furkanî

    Her belde-i İslâm ile olsun bu yeşil yurt

    Ol Fahr-i Cihan, Âl-i Abâ hakkı için yâ Rab

    Hıfzet bizi âfat u beladan, yâ Nure’l-Envar, bihakkı ismike’n-Nur! Âciz, bîçare talebeniz

    Hasan Feyzi

    (rahmetullahi aleyh)


    Emirdağ Lahikası 1. Kitap 71. Mektup ⇐ | Emirdağ Lahikası | ⇒ Emirdağ Lahikası 1. Kitap 73. Mektup