Emirdağ Lahikası 1. Kitap 206. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("'''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' '''Evvela:''' Umum Nurcuların mübarek bayramlarını ve haccü’l-ekberde bulunan Nur şakirdleriyle ve hacdaki Nur taraftarlarının bayramlarını tebrik içinde ve çok zamandan beri esaret altında kalmış ve istiklaliyetini kaybetmiş Hindistan, Arabistan gibi âlem-i İslâm’ın büyük memleketleri birer devlet-i İslâmiye şeklinde Hint’te yüz milyon bir devlet-i İslâmiye, Cava’da elli milyondan z..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
'''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' | '''Aziz, sıddık kardeşlerim!''' | ||
'''Evvela:''' Umum Nurcuların mübarek bayramlarını ve haccü’l-ekberde bulunan Nur şakirdleriyle ve hacdaki Nur taraftarlarının bayramlarını tebrik içinde ve çok zamandan beri esaret altında kalmış ve istiklaliyetini kaybetmiş Hindistan, Arabistan gibi âlem-i İslâm’ın büyük memleketleri birer devlet-i İslâmiye şeklinde Hint’te yüz milyon bir devlet-i İslâmiye, Cava’da elli milyondan ziyade bir devlet-i İslâmiye ve Arabistan’da dört beş hükûmet bir cemahir-i müttefika gibi Arap birliği ile İslâm birliğini birleştirmesindeki âlem-i İslâm’ın bu büyük bayramının mukaddimesini tebrik ile bu bayram bize müjde veriyor. | '''Evvela:''' Umum Nurcuların mübarek bayramlarını ve haccü’l-ekberde bulunan Nur şakirdleriyle ve hacdaki Nur taraftarlarının bayramlarını tebrik içinde ve çok zamandan beri esaret altında kalmış ve istiklaliyetini kaybetmiş Hindistan, Arabistan gibi âlem-i İslâm’ın büyük memleketleri birer devlet-i İslâmiye şeklinde Hint’te yüz milyon bir devlet-i İslâmiye, Cava’da elli milyondan ziyade bir devlet-i İslâmiye ve Arabistan’da dört beş hükûmet bir cemahir-i müttefika gibi Arap birliği ile İslâm birliğini birleştirmesindeki âlem-i İslâm’ın bu büyük bayramının mukaddimesini tebrik ile bu bayram bize müjde veriyor. | ||
'''Sâniyen:''' İstanbul’da, Re’fet Bey’in ve Mustafa Oruç’un yazdıklarına göre, çok zaman İslâm ordusunu idare eden ve sonra dârülfünuna inkılab eden Harbiye Nezareti ve Bab-ı Seraskerî, o muazzam binanın alnında | '''Sâniyen:''' İstanbul’da, Re’fet Bey’in ve Mustafa Oruç’un yazdıklarına göre, çok zaman İslâm ordusunu idare eden ve sonra dârülfünuna inkılab eden Harbiye Nezareti ve Bab-ı Seraskerî, o muazzam binanın alnında اِنَّا فَتَح۟نَالَكَ فَت۟حًا مُبٖينًا وَ يَن۟صُرَكَ اللّٰهُ نَص۟رًا عَزٖيزًا hatt-ı Kur’an ile o manidar Kur’an âyeti yazılmışken, sonra da mermer taşlarla üzeri kapatılıp o nurları gizlemişlerdi. Şimdi yeniden hatt-ı Kur’aniyeye bir numune-i müsaade ve Risale-i Nur’un takip ettiği maksadına bir vesile ve Üniversite ileride bir Nur medresesi olmasına bir işaret olduğu gibi Denizli Nurcularından Ahmedlerin meşhur âlim ve akılca on dokuzuncu asrın en büyüğü ve içtimaî feylesofların en ilerisi Bismark’ın eserinden aldıkları bir fıkrada, o yüksek Bismark eserinde diyor ki: | ||
اِنَّا فَتَح۟نَالَكَ فَت۟حًا مُبٖينًا وَ يَن۟صُرَكَ اللّٰهُ نَص۟رًا عَزٖيزًا | |||
hatt-ı Kur’an ile o manidar Kur’an âyeti yazılmışken, sonra da mermer taşlarla üzeri kapatılıp o nurları gizlemişlerdi. Şimdi yeniden hatt-ı Kur’aniyeye bir numune-i müsaade ve Risale-i Nur’un takip ettiği maksadına bir vesile ve Üniversite ileride bir Nur medresesi olmasına bir işaret olduğu gibi Denizli Nurcularından Ahmedlerin meşhur âlim ve akılca on dokuzuncu asrın en büyüğü ve içtimaî feylesofların en ilerisi Bismark’ın eserinden aldıkları bir fıkrada, o yüksek Bismark eserinde diyor ki: | |||
“Kur’an’ı her cihetle tetkik ettim, her kelimesinde büyük bir hikmet gördüm. Bunun misli ve beşeriyeti idare edecek hiçbir eser yoktur ve gelemez.” | “Kur’an’ı her cihetle tetkik ettim, her kelimesinde büyük bir hikmet gördüm. Bunun misli ve beşeriyeti idare edecek hiçbir eser yoktur ve gelemez.” | ||
22. satır: | 20. satır: | ||
“Başka kitaplar, hiçbir cihette Kur’an’a yetişemez. Hakiki söz odur, onu dinlemeliyiz.” diye kat’î karar vermesi '''(Hâşiye'''<ref>'''Hâşiye:''' Risale-i Nur’dan Arabî İşaratü’l-İ’caz tefsiri otuz sene evvel, onun bu kıymetli hakperestane hükmüne işaret etmiş.</ref>''')''' ve Nurların da her tarafta fütuhatı ve ileri gitmesi, büyük bir fâl-i hayırdır ki ecnebide çok Bismarklar ve Mister Karlayllar çıkacaklar ve emareleri de var diye Nurculara bir bayram hediyesi olarak takdim ediyoruz ve Bismark’ın fıkrasını leffen gönderiyoruz. | “Başka kitaplar, hiçbir cihette Kur’an’a yetişemez. Hakiki söz odur, onu dinlemeliyiz.” diye kat’î karar vermesi '''(Hâşiye'''<ref>'''Hâşiye:''' Risale-i Nur’dan Arabî İşaratü’l-İ’caz tefsiri otuz sene evvel, onun bu kıymetli hakperestane hükmüne işaret etmiş.</ref>''')''' ve Nurların da her tarafta fütuhatı ve ileri gitmesi, büyük bir fâl-i hayırdır ki ecnebide çok Bismarklar ve Mister Karlayllar çıkacaklar ve emareleri de var diye Nurculara bir bayram hediyesi olarak takdim ediyoruz ve Bismark’ın fıkrasını leffen gönderiyoruz. | ||
------ | |||
<center> [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 205. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 1. Kitap 207. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
18.28, 28 Kasım 2023 tarihindeki hâli
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Evvela: Umum Nurcuların mübarek bayramlarını ve haccü’l-ekberde bulunan Nur şakirdleriyle ve hacdaki Nur taraftarlarının bayramlarını tebrik içinde ve çok zamandan beri esaret altında kalmış ve istiklaliyetini kaybetmiş Hindistan, Arabistan gibi âlem-i İslâm’ın büyük memleketleri birer devlet-i İslâmiye şeklinde Hint’te yüz milyon bir devlet-i İslâmiye, Cava’da elli milyondan ziyade bir devlet-i İslâmiye ve Arabistan’da dört beş hükûmet bir cemahir-i müttefika gibi Arap birliği ile İslâm birliğini birleştirmesindeki âlem-i İslâm’ın bu büyük bayramının mukaddimesini tebrik ile bu bayram bize müjde veriyor.
Sâniyen: İstanbul’da, Re’fet Bey’in ve Mustafa Oruç’un yazdıklarına göre, çok zaman İslâm ordusunu idare eden ve sonra dârülfünuna inkılab eden Harbiye Nezareti ve Bab-ı Seraskerî, o muazzam binanın alnında اِنَّا فَتَح۟نَالَكَ فَت۟حًا مُبٖينًا وَ يَن۟صُرَكَ اللّٰهُ نَص۟رًا عَزٖيزًا hatt-ı Kur’an ile o manidar Kur’an âyeti yazılmışken, sonra da mermer taşlarla üzeri kapatılıp o nurları gizlemişlerdi. Şimdi yeniden hatt-ı Kur’aniyeye bir numune-i müsaade ve Risale-i Nur’un takip ettiği maksadına bir vesile ve Üniversite ileride bir Nur medresesi olmasına bir işaret olduğu gibi Denizli Nurcularından Ahmedlerin meşhur âlim ve akılca on dokuzuncu asrın en büyüğü ve içtimaî feylesofların en ilerisi Bismark’ın eserinden aldıkları bir fıkrada, o yüksek Bismark eserinde diyor ki:
“Kur’an’ı her cihetle tetkik ettim, her kelimesinde büyük bir hikmet gördüm. Bunun misli ve beşeriyeti idare edecek hiçbir eser yoktur ve gelemez.”
Ve Peygamber’e hitaben der:
“Yâ Muhammed! Sana muasır olamadığımdan çok müteessirim. Beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, ba’dema göremeyecektir. Binaenaleyh, senin huzurunda kemal-i hürmetle eğilirim.”
Bismark
diye imzasını atmış. Ve o fıkrasında tahrif ve nesholunan kütüb-ü münzeleyi ziyade tenkis ettiği için o cümleler yazılmamalı, ben de işaret ettim.
O zat, on dokuzuncu asrın en akıllı ve en büyük bir feylesofu ve siyasetin ve içtimaiyat-ı beşeriyenin en mühim bir şahsiyeti olması hem âlem-i İslâm istiklaliyetini bir derece elde etmesi ve ecnebi hükûmetlerin hakaik-i Kur’aniyeyi araması ve Garp ve Şimal-i Garbîde Kur’an lehinde büyük bir cereyan bulunması hem Amerika’nın en yüksek ve meşhur feylesofu olan Mister Karlayl dahi aynen Bismark gibi demiş:
“Başka kitaplar, hiçbir cihette Kur’an’a yetişemez. Hakiki söz odur, onu dinlemeliyiz.” diye kat’î karar vermesi (Hâşiye[1]) ve Nurların da her tarafta fütuhatı ve ileri gitmesi, büyük bir fâl-i hayırdır ki ecnebide çok Bismarklar ve Mister Karlayllar çıkacaklar ve emareleri de var diye Nurculara bir bayram hediyesi olarak takdim ediyoruz ve Bismark’ın fıkrasını leffen gönderiyoruz.
- ↑ Hâşiye: Risale-i Nur’dan Arabî İşaratü’l-İ’caz tefsiri otuz sene evvel, onun bu kıymetli hakperestane hükmüne işaret etmiş.