Emirdağ Lahikası 2. Kitap 149. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("'''(Müddeiumumîler hakkında Üstadımızın garib bir halet-i ruhiyesini beyan etmek zamanı geldi.)''' Bana dedi ki: Otuz kırk sene bu tazyikatımda, hukukullah manasında olan hukuk-u âmme namındaki vazifelerle muvazzaf olan savcılar ekser hapislerimde, nefyimde şiddetlerini gördüğüm halde onlara karşı bir hiddet, bir küsmek bana gelmiyordu. Sonra görüyordum: Onların zâhirî şiddetine sebep olan kusurları kendilerinde görmüyor..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
<languages/> | |||
<translate> | |||
'''(Müddeiumumîler hakkında Üstadımızın garib bir halet-i ruhiyesini beyan etmek zamanı geldi.)''' | '''(Müddeiumumîler hakkında Üstadımızın garib bir halet-i ruhiyesini beyan etmek zamanı geldi.)''' | ||
19. satır: | 21. satır: | ||
'''Sungur''' | '''Sungur''' | ||
< | ------ | ||
<center> [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 148. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 150. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
08.40, 1 Aralık 2023 tarihindeki hâli
(Müddeiumumîler hakkında Üstadımızın garib bir halet-i ruhiyesini beyan etmek zamanı geldi.)
Bana dedi ki:
Otuz kırk sene bu tazyikatımda, hukukullah manasında olan hukuk-u âmme namındaki vazifelerle muvazzaf olan savcılar ekser hapislerimde, nefyimde şiddetlerini gördüğüm halde onlara karşı bir hiddet, bir küsmek bana gelmiyordu.
Sonra görüyordum: Onların zâhirî şiddetine sebep olan kusurları kendilerinde görmüyordum. Fakat çok defa bir zaman sonra, kader-i İlahînin başka kusuratıma binaen şefkat tokadının öyle savcıların eliyle geldiğini gördüm. Kader adalet yaptığı için o şefkat tokadını ruh ve kalbimle kabul ettim. Zâhirî sebebe binaen savcıların şiddetini helâl ediyorum.
Şimdi Cenab-ı Hakk’a şükür, o müddeiumumîlerin bir kısmı, vazifeleri olan hukuk-u umumiyenin müdafaası hukukullah nevinden olduğu cihetle, bana karşı şiddet değil, bilakis hakiki adalet noktasında, umum İslâmiyet’e ve belki insaniyete de menfaati olan Risale-i Nur’un hizmet-i imaniyesi cihetiyle şiddeti bırakıp kader-i İlahînin şefkat tokadına bakar gibi zâhirî tazip, hakikaten yardım hükmüne geçtiği için ben de bu sırr-ı azîm münasebetiyle, bütün böyle müddeiumumîlere karşı bir dostluk ve dua etmek vaziyetini aldım. Zâhiren bana karşı şiddet-i hüküm görünen hâlât, o hizmet-i imaniyeye bir ilanname hükmüne geçti.
Ben de şimdi onlara, hukuk-u âmmenin hukukullah hükmüne geçtiğini bilenlere, umumen selâm ve dua ediyorum. Bana olan şiddetlerini umumen helâl ediyorum.
Said Nursî
Üstadımızın sizlere yazdığı ayn-ı hakikat olan bu mektubunu arz ediyorum.
Talebesi
Sungur