İçeriğe atla

Kastamonu Lahikası 10. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

Bu sürüm çeviri için işaretlendi
Değişiklik özeti yok
(Bu sürüm çeviri için işaretlendi)
 
1. satır: 1. satır:
<languages/>
<languages/>
<translate>
<translate>
<!--T:1-->
'''Aziz, kıymettar, sadık ve sebatkâr kardeşlerim!'''
'''Aziz, kıymettar, sadık ve sebatkâr kardeşlerim!'''


<!--T:2-->
Fihriste’yi taksimü’l-a’mal tarzında mütesanid heyetinizin şahs-ı manevîsine tevdiiniz çok güzeldir. Tam ve daimî bir üstad buldunuz. O manevî üstad, bu âciz kardeşinizden çok yüksektir; daha bana ihtiyaç bırakmıyor.
Fihriste’yi taksimü’l-a’mal tarzında mütesanid heyetinizin şahs-ı manevîsine tevdiiniz çok güzeldir. Tam ve daimî bir üstad buldunuz. O manevî üstad, bu âciz kardeşinizden çok yüksektir; daha bana ihtiyaç bırakmıyor.


<!--T:3-->
'''Sabri kardeş!''' Senin rüyan mübarektir ve manidardır. İnşâallah zaman onu tabir edecek.
'''Sabri kardeş!''' Senin rüyan mübarektir ve manidardır. İnşâallah zaman onu tabir edecek.


<!--T:4-->
'''Kardeşlerim!''' Sizin hatırınız ve askerliğiniz endişesi için hâdisat-ı zamana baktım, kalbime böyle geldi:
'''Kardeşlerim!''' Sizin hatırınız ve askerliğiniz endişesi için hâdisat-ı zamana baktım, kalbime böyle geldi:


<!--T:5-->
Menfî esasata bina edilen ve Karun gibi اِنَّمَٓا اُوتٖيتُهُ عَلٰى عِل۟مٍ deyip ihsan-ı Rabbanî olduğunu bilmeyip şükretmeyen ve maddiyyun fikriyle şirke düşen ve seyyiatı hasenatına galip gelen şu medeniyet-i Avrupaiye öyle bir semavî tokat yedi ki yüzer senelik terakkisinin mahsulünü yaktı, tahrip edip yangına verdi.
Menfî esasata bina edilen ve Karun gibi اِنَّمَٓا اُوتٖيتُهُ عَلٰى عِل۟مٍ deyip ihsan-ı Rabbanî olduğunu bilmeyip şükretmeyen ve maddiyyun fikriyle şirke düşen ve seyyiatı hasenatına galip gelen şu medeniyet-i Avrupaiye öyle bir semavî tokat yedi ki yüzer senelik terakkisinin mahsulünü yaktı, tahrip edip yangına verdi.


<!--T:6-->
Avrupa zalim hükûmetleri zulümleriyle ve Sevr muahedesiyle âlem-i İslâm’a ve merkez-i hilafete ettikleri ihanete mukabil öyle bir mağlubiyet tokadını yediler ki dünyada dahi bir cehenneme girip çıkamıyorlar, azapta çırpınıyorlar.
Avrupa zalim hükûmetleri zulümleriyle ve Sevr muahedesiyle âlem-i İslâm’a ve merkez-i hilafete ettikleri ihanete mukabil öyle bir mağlubiyet tokadını yediler ki dünyada dahi bir cehenneme girip çıkamıyorlar, azapta çırpınıyorlar.


<!--T:7-->
Evet bu mağlubiyet, aynen zelzele gibi ihanetin cezasıdır. Burada çok zatlar kat’iyen hükmediyorlar ki: Risaletü’n-Nur’un iki merkez-i intişarı olan Isparta ve Kastamonu vilayetleri sair yerlere nisbeten âfat-ı semaviyeden mahfuz kaldıklarının sebebi, Risaletü’n-Nur’un verdiği iman-ı tahkikî ve kuvvet-i itikadiyedir. '''Çünkü böyle âfatlar, zaaf-ı imandan neş’et eden hataların neticesidir. Hadîsçe, sadaka belayı def’ettiği gibi o kuvve-i imaniye dahi o âfata karşı derecesiyle mukabele ediyor.'''
Evet bu mağlubiyet, aynen zelzele gibi ihanetin cezasıdır. Burada çok zatlar kat’iyen hükmediyorlar ki: Risaletü’n-Nur’un iki merkez-i intişarı olan Isparta ve Kastamonu vilayetleri sair yerlere nisbeten âfat-ı semaviyeden mahfuz kaldıklarının sebebi, Risaletü’n-Nur’un verdiği iman-ı tahkikî ve kuvvet-i itikadiyedir. '''Çünkü böyle âfatlar, zaaf-ı imandan neş’et eden hataların neticesidir. Hadîsçe, sadaka belayı def’ettiği gibi o kuvve-i imaniye dahi o âfata karşı derecesiyle mukabele ediyor.'''


<!--T:8-->
------
------
<center> [[Kastamonu Lahikası 9. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 11. Mektup]] </center>
<center> [[Kastamonu Lahikası 9. Mektup]] ⇐ | [[Kastamonu Lahikası]] | ⇒ [[Kastamonu Lahikası 11. Mektup]] </center>
------
------
</translate>
</translate>