Emirdağ Lahikası 2. Kitap 12. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    ("'''Reisicumhur Celal Bayar ve Heyet-i Vükelasına,''' '''Ankara''' Biz Nur talebeleri yirmi senedir emsalsiz bir tazip ve işkencelere hedef olmuşuz. Sabrettik tâ Cenab-ı Hak sizi imdadımıza gönderdi. O işkencelerin sebebini on beş senedir üç mahkeme hakiki ve kanunî olarak yüz otuz kitap ve bin mektubatta bulamadıklarına, Mahkeme-i Temyizle Denizli Mahkemesini şahit gösteriyoruz. Otuz seneden beri ben siyaseti terk etmiştim. Bu defa..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
     
    Değişiklik özeti yok
    1. satır: 1. satır:
    <languages/>
    <translate>
    '''Reisicumhur Celal Bayar ve Heyet-i Vükelasına,'''
    '''Reisicumhur Celal Bayar ve Heyet-i Vükelasına,'''


    17. satır: 19. satır:
    Kardeşlerim; ben bunu böyle münasip gördüm, sizlerin meşveretine havale ediyorum.
    Kardeşlerim; ben bunu böyle münasip gördüm, sizlerin meşveretine havale ediyorum.


    <nowiki>*</nowiki> * *
    ------
    <center> [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 11. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 13. Mektup]] </center>
    ------
     
    </translate>

    19.05, 28 Kasım 2023 tarihindeki hâli

    Diğer diller:
    • Türkçe

    Reisicumhur Celal Bayar ve Heyet-i Vükelasına,

    Ankara

    Biz Nur talebeleri yirmi senedir emsalsiz bir tazip ve işkencelere hedef olmuşuz. Sabrettik tâ Cenab-ı Hak sizi imdadımıza gönderdi. O işkencelerin sebebini on beş senedir üç mahkeme hakiki ve kanunî olarak yüz otuz kitap ve bin mektubatta bulamadıklarına, Mahkeme-i Temyizle Denizli Mahkemesini şahit gösteriyoruz. Otuz seneden beri ben siyaseti terk etmiştim. Bu defa birkaç gün zarfında Ahrarların başına geçip milletin mukadderatına sahip çıkması sebebiyle Reisicumhuru ve Heyet-i Vekileyi tebrik ile beraber bir hakikati ifşa ediyorum, şöyle ki:

    Bize hücum eden ve mahkemelerde tazip edenler demişler: “Bu Nur talebelerinin dini siyasete âlet etmek ihtimalleri var, belki de ediyorlar.”

    Biz de o zalimlere karşı müdafaatlarımızdaki binler hüccet ile demişiz ve diyoruz ki: Biz, dini siyasete âlet değil belki rıza-yı İlahîden başka hiçbir şeye hattâ dünyaya ve saltanata âlet etmemek bizim esas mesleğimiz olduğundan, düşmanlarımızca da tahakkuk etmiş ki:

    Üç senedir üç çuvaldan ziyade dosyalarımızı garazkârane tetkik ettikleri halde, bizi mahkûm edemiyorlar. Verdikleri keyfî ve vicdanî hükümlerine de bir bahane bulamıyorlar ki Temyiz o hükmü bozdu. Evet, biz dini siyasete âlet değil belki vatan ve milletin dehşetli zararına siyaseti mutaassıbane dinsizliğe âlet edenlere karşı; bizim siyasete bakmamıza mecburiyet-i kat’iye olduğu zaman, vazifemiz siyaseti dine âlet ve dost yapmaktır ki üç yüz elli milyon kardeşlerin uhuvvetini bu vatandaki kardeşlere kazandırmaya sebep olsun.

    Elhasıl: Bize işkence edenler, siyaseti asabiyetle dinsizliğe âlet etmelerine mukabil; biz de siyaseti dine âlet ve dost yapmakla bu vatan ve milletin saadetine çalışmışız.

    Said Nursî

    Kardeşlerim; ben bunu böyle münasip gördüm, sizlerin meşveretine havale ediyorum.


    Emirdağ Lahikası 2. Kitap 11. Mektup ⇐ | Emirdağ Lahikası | ⇒ Emirdağ Lahikası 2. Kitap 13. Mektup