Emirdağ Lahikası 2. Kitap 150. Mektup: Revizyonlar arasındaki fark
("'''Bediüzzaman Said Nursî’nin''' '''Gazetelere Bir Mektubu''' Bize ait meseleleri yazan gazetelere hitaben yazdığım bu yazıyı neşretseler bugünlerde olan aleyhimdeki isnadlarını helâl edeceğim. Şiddetli hastalığıma binaen bu kısacık mektubumu o gazeteler neşretsinler ki bizi düşünen kardeşlerim kederlenmesin. '''Evvela:''' Bugünlerde olan meseleler için merak etmeyiniz. Hakkımızda tecelli eden, inayet ve rahmet-i İlahiye..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
'''Bediüzzaman Said Nursî’nin | <languages/> | ||
<translate> | |||
'''Bediüzzaman Said Nursî’nin Gazetelere Bir Mektubu''' | |||
Bize ait meseleleri yazan gazetelere hitaben yazdığım bu yazıyı neşretseler bugünlerde olan aleyhimdeki isnadlarını helâl edeceğim. Şiddetli hastalığıma binaen bu kısacık mektubumu o gazeteler neşretsinler ki bizi düşünen kardeşlerim kederlenmesin. | Bize ait meseleleri yazan gazetelere hitaben yazdığım bu yazıyı neşretseler bugünlerde olan aleyhimdeki isnadlarını helâl edeceğim. Şiddetli hastalığıma binaen bu kısacık mektubumu o gazeteler neşretsinler ki bizi düşünen kardeşlerim kederlenmesin. | ||
19. satır: | 19. satır: | ||
'''Said Nursî''' | '''Said Nursî''' | ||
< | ------ | ||
<center> [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 149. Mektup]] ⇐ | [[Emirdağ Lahikası]] | ⇒ [[Emirdağ Lahikası 2. Kitap 151. Mektup]] </center> | |||
------ | |||
</translate> |
08.41, 1 Aralık 2023 tarihindeki hâli
Bediüzzaman Said Nursî’nin Gazetelere Bir Mektubu
Bize ait meseleleri yazan gazetelere hitaben yazdığım bu yazıyı neşretseler bugünlerde olan aleyhimdeki isnadlarını helâl edeceğim. Şiddetli hastalığıma binaen bu kısacık mektubumu o gazeteler neşretsinler ki bizi düşünen kardeşlerim kederlenmesin.
Evvela: Bugünlerde olan meseleler için merak etmeyiniz. Hakkımızda tecelli eden, inayet ve rahmet-i İlahiye ile bu büyük bir hayırdır. Hem hasta olduğumdan konuşmaya ve görüşmeye de tahammül edemiyorum. Şimdi Risale-i Nur’un dâhil ve hariçteki fevkalâde intişarı ve geniş fütuhatı ile düşmanlar da dost olmuşlar. Herkesin konuşmak istemesine mukabil, inayet-i İlahiye ile sesim de kısılmış ki daha Risale-i Nur bana ihtiyaç bırakmadığından görüşüp konuşamıyorum.
Beni altı vilayetten davet etmeleri üzerine giderken önümüze gelen ve Risale-i Nur’un ve mesleğimin hakikatini anlayan dost memurlar, Emirdağı’nda istirahat etmemi ve şimdilik Emirdağı’nda kalmamı hükûmetin rica ettiğini bildirdiler. Zaten görüşmeye ve konuşmaya tahammül edemediğimden hakkımdaki bu dostane teklif ve vaziyet bir inayet oldu ki beni davet eden çok vilayetlerdeki hakiki kardeşlerimin hatırları kırılmasın. Hem bazı vilayetlere gidip diğer vilayetlere gidemediğimden ileri gelen vaziyetimle, yüz binlerle hakiki fedakâr talebelerim gücenmesinler.
Sâniyen: Benim bu seyahatlerimde kat’iyen siyasetle alâkamın olmadığına bir delil; kırk seneden beri siyaseti terk ettiğimden, yalnız ve yalnız Kur’an’ın bu zamana tam muvafık bir tefsiri olan Risale-i Nur küfr-ü mutlakı kırdığı için anarşistliğe ve tahribatçı cereyanlara karşı set çektiği gibi Kur’an’ın Risale-i Nur’a verdiği dersinde bir kanun-u esasî olan وَ لَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِز۟رَ اُخ۟رٰى sırrı ile “Asayişe ilişmek, beş cani yüzünden doksan masuma zulmetmektir.” diye olan uhrevî hizmetimiz; vatan, millet ve asayişe de büyük bir faydası olması ciheti ile beni tecessüs eden veyahut da zahmet veren polis ve inzibatları da helâl ediyorum. Onları asayişin mücahid muhafızları diye kardeş gibi mesrurane kabul ettim.
Hattâ beni Ankara’dan çevirmelerini de kabul ettiğim gibi hakkımda bir inayet-i İlahiyeye vesile olmaları cihetiyle Allah’a şükrettim. Ve kemal-i ferahla Ankara’dan döndüm.
Sâlisen: Her yerde Risale-i Nur’un intişarı ve okunması ve pek fazla müştakları bulunması dolayısıyla benimle görüşmek ve konuşmak ve davet etmek arzu ediyorlardı. Bu vaziyette, yirmi vilayete gitmemin zarureti vardı. Ancak Risale-i Nur’un tabedildiği yerler olan Ankara, İstanbul ve Konya’ya gittim.
Beni Emirdağı’na çeviren dostlara şunu derim ki: Hakkımdaki bu muamele bir inayet ve rahmet-i İlahiyeye vesile oldu. Sıkılmıyorum. Yalnız benim yirmi sene kaldığım Isparta vilayetinde iki senelik kira ettiğim bir evim ve orada bazı eşyalarım var. Oranın havası da bir parça hastalığıma yarıyor. Hükûmetin müsaadeleriyle bir ay Emirdağı’nda, bir ay da kiraladığım Isparta’daki evimde bulunmak arzu ediyorum.
Said Nursî