Sikke-i Tasdik-i Gaybi 50. Mektup

    Risale-i Nur Tercümeleri sitesinden
    20.32, 26 Ekim 2023 tarihinde Said (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 7635 numaralı sürüm
    (fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

    Hâfız Mustafa’nın bir fıkrasıdır

    Aziz Üstadım!

    O cereyanın hücumu anında köyümüzde nahiye müdürü ve daha zâhiren mühim memurlar bulunduğu halde, şifahen isimlerimizle ihbar edip taharri ettirmek istedikleri halde, Hazret-i Esedullah Ali kerremallahu vechehu ve Gavs-ı A’zam gibi çok manevî üstadlarımızın manevî yardımlarıyla akîm kalıp; hattâ o memurları aleyhimize değil, lehimize manevî darbeleriyle çevirdiler.

    اَل۟فُ اَل۟فِ اَل۟حَم۟دُ لِلّٰهِ هٰذَا مِن۟ فَض۟لِ رَبّٖى

    Mektubu mütalaa ettik. Acibdir ki bizim kusurumuzdan ve ufacık ihtiyatsızlığımızdan gelen o tesirsiz cereyanı haber veriyor gördük. Çünkü “Bir kısım avam-ı nâs ve bid’alara tabi bir kısım ulema-i zâhir, hakikaten kendilerinin pis ve dalalet bataklığından giden yollarında arkadaşlık etmeyen ve bir cadde-i kübrayı bulan Risaletü’n-Nur şakirdlerini zemmediyor.” diye sizden gelen o mektup haber veriyordu. Hakikaten öyle oldu. Mektuptan bir gün sonra, merakı mûcib üzerimizde hiçbir tesir kalmadı.

    Talebeniz

    Hâfız Mustafa



    Sikke-i Tasdik-i Gaybi 49. Mektup ⇐ | Sikke-i Tasdik-i Gaybi | ⇒ Sikke-i Tasdik-i Gaybi 51. Mektup